29 Ekim 2021 08:34
Tarih boyunca pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan kadim Anadolu, bu uygarlıkların mirasıyla zengin bir arkeolojik birikime sahip. Belki de daha fazlası toprak altında ve henüz keşfedilmediler. Türkiye’nin dört bir yanında devam eden arkeolojik kazılar bu zenginliğimizi gün yüzüne çıkarıyor. Çıkarılan eserler müzelerde sergileniyor. Ancak her tarihi eserin hikayesi böyle sona ermiyor.
Anadolu topraklarına ait eserler kimi zaman çeşitli yollarla yurt dışına kaçırılıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü yıllardır bu eserlerin Türkiye’ye getirilmesi için büyük bir mücadele veriyor. Yapılan sıkı takip ve çalışma sonucunda 2003 yılından bu yana yaklaşık 5 bin eser Türkiye’ye getirildi. Eserlerin iadesi dedektif gibi iz sürülerek başlıyor ve sabırla devam eden girişimlerin ardından tamamlanıyor. Süreç bazen uzun yıllar boyunca sürse de eserlerin geri getirilmesi sağlanıyor.
Anadolu’dan çeşitli yollarla yurt dışına kaçırılan eserler, 2021 boyunca da ait olduğu topraklara geri kazandırıldı. Sene başından bu yana Macaristan, Fransa, Hollanda, ABD ve İngiltere’den 424 eser Türkiye’ye geri getirildi.
2021’de Türkiye’ye iadesi sağlanan eserlerin 413 gibi büyük kısmı Macaristan’dan getirildi. M.S. 5’inci yüzyıla tarihlenen eserler, 2015’de Macaristan kolluk güçleri tarafından bir Türk’e ait araçta ele geçirilmişti.
Savaş arabası parçalarından, mobilya aksamlarına, mermer figürlerden sikkelere kadar yüzlerce tarihi eser, Türkiye’ye iade edildi. Eserler, sergilenmek üzere Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ne teslim edildi.
Fransa’dan iki eser geldi
Fransa’dan getirilen iki eser ise gönüllü olarak iade edildi. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alınan toprak kadın figürü ile bir erkek figür başının M.Ö. 1800-1600 yıllarına ait olduğu tespit edildi.
Ulu Camii çinileri Hollanda’da ortaya çıktı
Yurt dışından iadesi sağlanan eserlerin bir başka adresi ise Hollanda’ydı. Adana Ulu Camii’nden çalınan çiniler, müzayede kataloglarından tespit edilerek ortaya çıkarıldı.
Anadolu Selçuklu Devleti dönemine ait yapılarda 11’inci yüzyıl sonlarından 13’yüzyıl başlarına kadar tarihlene dört köşeli yıldız ve sekizgen Türk yıldızı formlu 4 adet çini, Ankara Etnografya Müzesi’nde muhafaza altına alındı.
ABD’den 4 eser getirildi
Anadolu topraklarına ait eserlerden 4’ü de ABD’den getirildi. 2 amfora ve 2 pişmiş toprak iade yoluyla ait olduğu topraklara kazandırıldı.
San Diego’da yaşayan bir kişi, Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosluğu ile temasa geçerek 2 amforayı iade etti. Amforaların Marmara Denizi’nin Tekirdağ’dan Gelibolu’ya kadar olan kuzey-batı kıyı şeridinde üretildiği ifade ediliyor. M.S. 11-13’üncü yüzyıllar arasına tarihlenen amforaların, başka yerlere ihraç edilen sıvı haldeki ürünleri taşımak için kullanıldığı tahmin ediliyor.
İadesi sağlanan 2 adet pişmiş toprak çömlek ise Amerika Birleşik Devletleri Arizona Doğal Tarih Müzesi’ne 1986 yılında bağışlanmıştı. Eserlerin Anadolu kökenli olduğu tespit edilince iadeleri sağlandı.
Sualtı buluntusu olan çömlekler Geç Roma ve Bizans dönemlerine ait. Gemilerin mutfaklarında kullanıldığı tahmin edilen toprak çömlekler Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde koruma altına alındı.
Son olarak İngiltere’den altın gaga ağızlı testi geldi
Bu yıl iadesi yapılan son tarihi eser ise İngiltere’den geldi. Altın gaga ağızlı testinin yapılan incelemeler sonucu 4 bin 250 yıllık olduğu ortaya çıktı.
Gilbert Sanat Vakfı tarafından iadesi sağlanan eser, Anadolu’nun kadim uygarlıklarından Hattiler dönemine ait. Eser, gelecek kuşaklara aktarılmak üzere Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki yerini aldı.