24 Mart 2016 12:16
Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan kanlı savaş sırasında ülkedeki Sırpların siyasi liderliğini üstlenen Radovan Karadzic'in, aralarında soykırımın da bulunduğu 11 ayrı şuçtan yargılandığı davada karar bugün açıklanacak.
Savaşın ardından uzun yıllar Dragan Dabic kimliğiyle özgürce yaşayan Karadzic, Sırbistan güvenlik güçlerinin operasyonunda 21 Temmuz 2008'de başkent Belgrad'da tutuklanmış, 30 Temmuz 2008'de ise yargılanmak üzere Lahey'deki Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesine (ICTY) sevk edilmişti. 3 Mart 2009'da ilk kez hakim karşısına çıkan Karadzic, hakkındaki suçlamalara ilişkin açıklama yapmazken, avukatı ise müvekkilinin kendisini "masum hissettiğini" aktarmıştı.
2009 yılında başlayan davada 337'si savcılığın, 248'i ise savunmanın olmak üzere toplam 585 tanık dinlenirken, savcılığın hazırladığı iddianamede Karadzic, ikisi soykırım, beşi insanlığa karşı suç, dördü ise savaş yasalarına aykırı davranmak kategorisine giren 11 ayrı suçtan yargılanıyor.
İddianamede Karadzic'in, 1991-1995 yılları arasında, işaret edilen suçları işlediği belirtilirken, amacının ise Bosna Hersek'te Müslüman ve Hırvat nüfusu tamamen ortadan kaldırmak olduğu ifade ediliyor. Karadzic'in bu süre içerisinde, kontrolündeki birliklerin katliam yaptığından haberdar olduğuna/olabileceğine işaret edilirken, buna rağmen işlenen suçları engellemek için hiçbir önlem almadığı kaydediliyor.
Savcılık makamı ayrıca, Srebrenitsa'nın yanı sıra Kljuc, Bijelina, Prijedor, Vlasenica, Foça ve Banja Luka bölgelerinde de Müslüman ve Hırvat nüfusun katledilmesinden, bu kimselerin özel mülklerinin yok edilmesinden, camiler de dahil olmak üzere birçok dini ve kültürel yapının imha edilmesinden, başkent Saraybosna'daki sivil halka yönelik özellikle keskin nişancıların gerçekleştirdiği cinayetlerden ve şehre yönelik havan topu saldırılarından da Karadzic'in sorumlu olduğunu iddia ediyor.
Karar ülkenin geleceği için önemli
Karadzic hakkında mahkemenin vereceği karar gerek ülkenin geleceği ve yeni nesiller, gerekse kurban yakınlarının, savaşın açtığı yaraları bir nebze de olsa sarıp yüreklerine su serpmeleri açısından önem arz ediyor.
Savaşta yakınlarını ve sevdiklerini kaybeden binlerce Boşnak, "en büyük suçlu ve zalim" olarak gördükleri Karadzic'in müebbet hapse mahkum edilmesini temenni ederken, yapılan mezalimin ardından adaletin geç de olsa sağlanması gerektiğini savunuyor.
Öte yandan, ülkedeki Sırpların büyük bir çoğunluğu ise "masum ve kahraman" olarak gördükleri Karadzic'in serbest kalmasını umuyor. Bu kesimler, davanın sonuca bağlanmasına az bir zaman kala provokasyonlarını sürdürmekten de geri durmuyor.
Son olarak pazar günü, başkent Saraybosna yakınlarındaki Pale kasabasında "Dr. Radovan Karadzic" ismini taşıyan öğrenci yurdunun açılışı yapılırken, törene katılan Bosna Sırp Cumhuriyeti (RS) Başkanı Milorad Dodik'in kullandığı "Bu öğrenci yurdu, şüphesiz Bosna Sırp Cumhuriyeti'nin temellerini atan ve ilk başkanı olan kişiye adanmıştır" ifadesi, Karadzic'in başta siyasiler olmak üzere ülkedeki Sırpların büyük çoğunluğu için hala kahraman olarak görüldüğünün göstergesi oldu.
Karadzic davasının Bosna Sırp Cumhuriyeti'ni aşağılayıcı bir süreç olduğunu iddia eden Dodik, bu nedenle kararın açıklamasına günler kala açılan bu öğrenci yurdunun, sembolik önem taşıdığını vurguladı.
Mahkemenin vereceği karar, ülkedeki Boşnak ve Sırplar tarafından dikkatle izlenirken, mahkeme heyetinin iddianame doğrultusunda karar vermesi durumunda, daha önceki kararlarda "soykırım" olarak kabul edilen Srebrenitsa dışındaki bölgelerde de "soykırım" işlendiği onanmış olacak. Dolayısıyla, sadece alacağı ceza nedeniyle değil, sorumlu tutulacağı suçlar bakımından da Karadzic davası büyük önem taşıyor.
"Karadzic tamamen bireysel hırsları doğrultusunda hareket etti"
Bosna'daki savaşta, Boşnaklarla birlikte ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden Sırp kökenli eski general Jovan Divjak, Srebrenitsa dışındaki bölgelerde de soykırım suçu işlendiğinin mahkemece onanmasının olumlu bir sonuç doğuracağını vurgularken, mahkemenin vereceği kararı sabırsızlıkla beklediğini kaydetti.
Karadzic'in savaş döneminde "yoldaşlarına arkasını dönüp bireysel hırsları doğrultusunda hareket ettiğini" savunan Divjak, "Tek amacı önce Saraybosna'yı, sonra da tüm Bosna Hersek'i ele geçirmekti. Sırp general Ratko Mladic'in dahi kendisini 'Bu soykırım olur' diyerek uyardığı söyleniyor. Karadzic tamamen bireysel hırsları doğrultusunda hareket etti" şeklinde konuştu.
Karadzic hakkında verilecek karar ne olursa olsun etkisinin sadece birkaç gün süreceğini söyleyen Divjak, genel olarak Balkan coğrafyasında gerçeğin ve adaletin üzerinin kapatıldığı bir ortam yaratıldığını ifade etti.
Divjak, Bosnalı Sırpların kendilerini "Sırbistan vatandaşı" olarak nitelendirdikleri sürece ülkede aidiyet duygusunun gelişmeyeceğini savunarak, "Boşnak, Sırp ve Hırvatlar ortak tarihi paylaştıklarını kabul edip refah içinde yaşamak adına içinde bulundukları ülke topraklarını sevmeli" diye konuştu.
Anahtar Kelimeler: Bosna Hersek,