17 Mart 2021 15:02
Etkinliğin Türk devletleri arasındaki güçlü bağları tahkim etmesi temennisinde bulunan Altun, tarih sahnesine çıktığı günden itibaren nice devletler kuran, bağımsızlığı karakterinin asli unsuru haline getiren, çağ açıp çağ kapatan aziz Türk milletinin evlatları olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi. Altun, "Şan ve şeref dolu tarihimizin en önemli dönüm noktalarının 100. yıl dönümünü 2021 yılında idrak ediyoruz. Bu vesileyle Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ile bağımsızlığımızın kazanılması ve muhafaza edilmesi için şehit veya gazi olan ecdadımızı ve evlatlarımızı minnetle yad ediyorum." ifadelerini kullandı.
Orta Asya'daki soydaşları bağımsızlıklarının 30. yılını kutlarken Türkiye Cumhuriyeti'nin de 100. yaşına doğru emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak, İstiklal davasını geçmişte kalmış tarihi bir mesele olarak tahayyül etmek, özgürlüğümüze yönelik en ciddi tehdittir. Nitekim 1000 yıllık Türk vatanını düşman işgalinden kurtaran Türkiye Büyük Millet Meclisinin, bir başka işgal girişimi olan 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında bombalanması asla ve asla tesadüf değildir. Sultan Alparslan'ın açtığı Anadolu kapısını Türk'e kapatma gayretinin hala devam ettiğini, mevcudiyetimizin çok büyük tehditlerle karşı karşıya olduğunu görmek, gereken tedbirleri almak zorundayız. Bugün benzer tehditler, Balkanlar'dan Uzak Asya'ya kadar, Türklerin yaşadığı her yerde farklı kisveler altında ortaya çıkıyor. Bu nedenle 'Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız' diyerek her alanda birbirimize destek olmak, iyiyi ve kötüyü kardeşçe paylaşmak durumundayız."
"Türkiye adaletin tarafında olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır"
Türkiye'den yardım isteyen hiçbir ülkenin talebini geri çevirmediklerini bildiren Altun, şöyle konuştu:
"Bosna'dan Somali'ye kadar birçok bölgede nasıl barışa hizmet ettiysek Libya'nın meşru hükümetine de aynı gerekçelerle destek olduk. Nitekim 2019'da imzalanan anlaşmalarla yalnızca Türkiye ve Libya'nın değil, birçok bölge ülkesinin hakları koruma altına alınmıştır. Darbeci Hafter'in dış destekli saldırısı püskürtülerek darbecilerin insanlık suçları böylelikle ortaya çıkarılmıştır. Böylece Türkiye, bir kez daha adaletin tarafında olduğunu tüm dünyaya kanıtlamıştır."
Altun, Türkiye'nin Kafkaslar ve Orta Asya'daki soydaşlarının da her zaman yanında olduğuna işaret etti. Bu konudaki samimiyet ve kararlılıklarının en somut göstergesinin Azerbaycan topraklarının Ermeni işgalinden kurtarılmasına verdikleri destek olduğunu anlatan Altun, "44 gün boyunca hem sahada hem de enformasyon cephesinde sergilenen ortak mücadele, bizim için gerçekten bir gurur vesilesidir. İş birliğimizi, bu gönül birliğinin sembolü olan Türkiye-Azerbaycan Ortak Medya Platformu bünyesinde kurumsallaştırıp çalışmalarımızı aynı şuurla sürdürüyoruz, sürdüreceğiz." dedi.
Türk dünyasının bir bütün olarak muasır medeniyetler seviyesini aşması için eğitim ve kültür alanında çok daha yakın iş birliği içerisinde olmaları gerektiğini vurgulayan Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu itibarla Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi başta olmak üzere, dil ve ülkü birliğimizi, kültür birliğiyle taçlandıran tüm kuruluşlarımız çok önemli bir rol üstlenmektedir. Üniversitemiz başta olmak üzere, ilgili kurumların desteklenmesi, çalışanlarının el üstünde tutulması, önlerinin açılması hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu desteğin verilmesi, tam bağımsız ve güçlü bir Türk dünyası için bir zorunluluktur. Bu, gelecek nesillere de borcumuzdur."