01 Ocak 2021 00:35
Aliyev, ulusa sesleniş konuşmasında halkın yeni yılını ve Azerbaycanlıların Dayanışma Günü'nü kutladı.
Bir yılı daha geride bıraktıklarını ifade eden Aliyev, "2020 yılı tarihte bizim şanlı zafer yılımız olarak kalacaktır. Azerbaycan, 44 günde Ermenistan'ı mağlup etti ve topraklarını işgalden kurtardı. Bu zafer Azerbaycan halkının hafızasında sonsuza kadar yaşayacak. Bu tarihi bir zaferdir. Tarihi adaleti yeniden sağladık." dedi.
Aliyev, cumhurbaşkanı seçildiğinde başlıca hedefinin işgal altındaki toprakları kurtarmak olduğunu açıkladığını hatırlatarak sorunun barış yoluyla çözümüne öncelik verdiklerini fakat Ermenistan'ın çözüm yerine yıllarca oyalama politikası sürdürdüğünü kaydetti.
Toprakların kaybedildiğini 1990'lı yıllarda Azerbaycan'ın güçsüz olduğunu hatırlatan Aliyev, şunları söyledi:
"Günümüzün değişen dünyasında, güç faktörü neredeyse resmen ön plana çıktı. Bunu 10 yıl önce tahmin etmiştim, bu yüzden güç toplamak için tüm fırsatlar seferber edildi. Güç ise ekonomi demektir. Ekonomi güçlü değilse, askeri ve siyasi güç mevzu bahis olamaz. Ekonomik bağımsızlık yaratmak zorundaydık ve başardık. Azerbaycan birkaç yıldır ekonomik olarak tamamen bağımsız bir ülkedir, hiçbir ülkeye, hiçbir uluslararası finans kuruluşuna bağımlı değildir. Ekonomik bağımsızlık siyasi bağımsızlığımızı güçlendirdi, daha cesur ve bağımsız bir politika izledik. Biz sadece Azerbaycan halkının çıkarına hizmet eden bir politika yürütüyoruz. Bugün dünyada, kelimenin tam anlamıyla bağımsız politika izleyen ülkelerin sayısı çok değildir. Azerbaycan bağımsız politika izleyen ülkelerden biri ve Vatan Savaşı bunu bir kez daha gösterdi."
Azerbaycan'ı güçlendirmenin yanı sıra Ermenistan'ı zayıf bırakmak ve bölgesel projelerin dışında tutmak yönünde bir politika izlediklerini bildiren Aliyev, uluslararası arenada da Azerbaycan'ın haklı tutumunu güçlendirmek yönünde önemli adımlar attıklarını vurguladı.
İşgal altındaki şehir ve köylerin Ermenistan tarafından yıkılmasını yıllar boyu tüm dünyaya anlattıklarına işaret eden Aliyev, "Bizim o bölgelere gitme imkanımız yoktu. Fakat oraya hiçbir uluslararası kuruluş gitmedi. Bugün bizi eleştirmeye çalışan UNESCO, burada Ermeni dini anıtlarını koruyamayacağımızı iddia ediyor. Ancak bu bir yalan. Azerbaycan'da tüm dinlerin anıtları koruma altındadır. O topraklara bir kez gittiler mi. Şuşa Camisi'ne, Zengilan'da yıkılan camiye, Ağdam Camisi'ne gittiler mi. Ermeniler orada domuz ve inek besliyordu. Şimdi bizi eleştiriyorlar." ifadelerini kullandı.
Azerbaycan ordusunun 44 günlük savaşta 300'den fazla şehir ve köyü kurtardıktan sonra Ermenistan'ın teslim olduğunu ve kapitülasyona imza attığını belirten Aliyev, şöyle devam etti:
"Savaş geride kaldı. Savaş gücümüzü gösterdi, yılmaz irademizi, birliğimizi, savaşın ve zaferin sembolü haline gelen demir yumruğun gücünü gösterdi. Bu hem birlik hem de güçtür. Toplumumuzda birlik var, ülkemizin gücü var ve her zaman da olacak. Bugün Ermenistan'da birileri intikam duygusuyla yaşıyorsa onlar büyük hata yapıyor. 44 günlük savaşı asla unutmasınlar. Bundan sonra birisi Azerbaycan halkına hakaret etmeye kalkarsa dersini alır ve 44 günlük savaş o dersin yanında yalan olur."
Aliyev, kendilerini büyük işlerin beklediğini, Azerbaycan için yeni dönemin başladığını vurgulayarak, "Yıkılan tüm şehirleri yeniden kuracağız. Karabağ bölgesinde bir cennet yaratacağız. Halkımız bunu hak ediyor." diye konuştu.