08 Kasım 2022 10:34
Azerbaycan'ın İkinci Karabağ Savaşı'nda elde ettiği zaferin 2. yıl dönümünde "8 Kasım Zafer Günü" Ankara'da resepsiyonla kutlandı.
Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçiliğince düzenlenen resepsiyona Kara Harp Okulu ev sahipliği yaptı.
Program, şehitler için saygı duruşunda bulunulması ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Törende konuşan Hacıyev, Ermenistan'ın Karabağ'ı işgalinden bugüne bölgedeki sürece değindi.
Türkiye'nin, bağımsızlığından bu yana Azerbaycan'ın yanında yer aldığına işaret eden Hacıyev, "(Karabağ Zaferi'nde) Kardeş Türkiye'nin Azerbaycan'ın yanında olması ve bütün Türk halkının Azerbaycan'a manevi, siyasi, diplomatik desteğini Azerbaycan halkı hiçbir zaman unutmaz. 80 milyonluk Türkiye'nin kalbi Azerbaycan ile birlikte atıyordu." dedi.
Hacıyev, Ermeni güçlerinin İkinci Karabağ Savaşı'nda Azerbaycan şehirlerinde sivilleri hedef alan saldırılar düzenlediğini, ancak Azerbaycan ordusunun uluslararası hukuka riayet ettiğini ve savaş meydanında cevap verdiğini vurguladı.
Zaferin ardından Azerbaycan'ın Kafkaslar'da barışın, kalkınmanın sağlanması için yeni bir süreç başlattığını dile getiren Hacıyev, "Ermenistan'dan farklı olarak Azerbaycan, Ermenistan'a barış anlaşmasını imzalamayı teklif etti. Bu bizim onlardan farkımız. Onların bize yaptıklarına bakmayarak, biz her zaman barışı isteyen bir millet ve halk olduk." diye konuştu.
Hacıyev, Ermenistan'ın işgali sırasında bölgede yaşanan tahribata değinerek, "Dünyanın hiçbir yerinde barbarca şehirlerin mahvedilmesi belki de görülmemiştir. Azerbaycan'ın 9 şehri 30 yıllık işgal boyunca, yeryüzünden silinmiş. Böyle bir şehir kalmamış. (Öncesinde) 50 bin kişinin yaşadığı Fuzuli şehri Azerbaycan güçlerince kurtarıldığında bayrağımızı asmaya bina bulamadık. İşgalden kurtarılan topraklarda, işgal başlamadan önce 67 mescidimiz vardı. 67 mescitten 65'i tam olarak mahvedilmiş. Mahvedilmiş demek az, mescidin içerisine domuz koymuşlar. Bu da Türk insanına ve bütün Müslümanlara karşı hakaret ve nefretin bir örneği." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile Azerbaycan arasında imzalanan Şuşa Beyannamesi'nin iki ülke arasında var olan kardeşliği, müttefikliği pekiştirdiğine vurgu yapan Hacıyev, "Şuşa Beyannamesi'ni gelecek nesillere aktarmalıyız. Bu bizim manevi ve kardeşlik borcumuz." şeklinde konuştu.
Azerbaycan-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Emiraslanov ise Karabağ Zaferinin sadece Azerbaycan'da değil, tüm Türk dünyasında sevinçle karşılandığını belirtti. İkinci Karabağ Savaşı'nın ilk gününden itibaren Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'ı desteklediğini ve bu desteğin devam ettiğini dile getiren Emiraslanov, "Kardeş Türkiye'nin verdiği destek sayesinde Azerbaycan ordusu büyük zafer kazandı. Sayın Erdoğan'ın, 'Azerbaycan yalnız değil, Türkiye, Azerbaycan'ın yanındadır' sözü, Azerbaycan halkına, Azerbaycan ordusuna büyük güç, ruh verdi ve bu da zaferle sonuçlandı. Kardeş Türkiye, kardeş Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Azerbaycan'a verdiği bu destek ve yardımlardan dolayı minnetimizi dile getirmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Emiraslanov, Türkiye ile Azerbaycan arasındaki kardeşliğin en yüksek seviyesinde olduğunu, iki ülke arasındaki kardeşlik ve dostluk bağlarının tüm dünyaya örnek olduğunu sözlerine ekledi.
Programda, Azerbaycan'ın Karabağ Zaferine giden sürecin anlatıldığı kısa film gösterildi.