06 Aralık 2024 13:58
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Afganistan'da yaşananları ve Afgan halkına hangi alanlarda yardım edilebileceğini, TRT Avaz'a değerlendirdi.
TRT Avaz - Sorularımıza cevap verme nezaketini gösterdiğiniz için teşekkür ederiz. Siz, her zaman ulusararsı faaliyetlerde, çeşitli zirvelerde Afganistan konusuna değiniyorsunuz. Her seferinde söz konusu devletin izolasyonda kaldığını dile getirip ona insanî yardım sağlanması için çağırıda bulunuyorsunuz. Neden onları bu kadar çok düşünüyorsunuz ve ülkeniz de Afganistan’a insanî yardımda bulunuyor mu?
Sadır Caparov - Afganistan halkı, yıllardır süren savaş yüzünden zor durumda yaşamaya devam ediyor. Afganistan ile sınırlarımız yok ama bize komşu ülke aracılığıyla sınırdaş sayılırız. Bu yüzden oradaki durumun kötüye gitmesi bizi de belli bir ölçüde endişelendirir. Malumunuz 2021 yılında Afganistan’da Taliban hareketinin liderleri yönetime geldi ve günümüzde de ülkeyi yönetmeye devam ediyorlar. Biz istesek de istemesek de ülkenin Taliban tarafından yönetildiği bir gerçek. Bunu kimse inkar edemez. Bizim de aralarında bulunduğumuz birçok ülke, Talibanı yasak örgütlerin listesinden çıkardı. Biz, Taliban yönetime geldikten sonra kısa zaman içerisinde Afganistan halkını desteklemek ve yardım göstermek amacıyla onlarla irtibata geçtik. Birkaç kez de insanî yardım gönderdik. Belirttiğim gibi Afganistan’daki durumun daha da kötüye gitmesi, bizim bölgemizi de olumsuz etkileyebilir.Bu yüzden biz Afganistan’ın mevcut yönetimi ile işbirliği içerisinde olduğumuzu gizlemiyoruz. Elimizden geldiği kadar yardım ediyoruz.Tabii ki bu yetersiz.
Eğer Taliban zayıf olsaydı, halk tarafından çoktan devrilmiş olurlardı. 3 seneyi geçti. İyi de olsa, kötü de olsa çalışıyorlar, halktan destek görüyorlar. Onlar şu anda neredeyse tamamen izole edilmiş durumda. Biz, yani dünya kamuoyu şunu iyi anlamalıyız ki Afganistan’ı dünyanın diğer kısmından ayırıp, izole etmekle sorun çözülmez. Aksine mevcut durum uzadıkça Afganistan halkının çileli hayatı devam edecektir.
Taliban, 2021 yılının yazında yönetime gelince Batılı ülkelerde Afganistan Merkez Bankasının yurt dışındaki 9,4 milyar dolarlık döviz rezervinin dondurulduğunu iyi biliyorsunuz. Onların yaklaşık 7 milyar doları ABD’de bulunmakta...
Afganistan’daki durumun iyileştirilmesi ve Afganların refahı için bu rezervin kısa süre içerisinde serbest bırakılması gerektiğini düşünüyorum. Afganistan’ın mevcut hükümetinin bu paralarla kendi altyapı tesislerinin onarımı dışında yerli bankalar aracılığıyla halka kredi sağlayıp, tarımın gelişmesine, yoksulluk içinde yaşayan vatandaşlarının maddî durumlarının iyileşmesine yol açacağını düşünüyorum. Şu anda Afganistan halkı açlık sınırında yaşıyor.
O yüzden bu durumdan bilistifade Avrupa ülkeleri liderleri ile ABD yönetimini Afganistan’ın mevcut hükümetini tanımaya, Afganların geleceği için dondurulmuş rezervlerini serbest bırakmaya davet ediyorum.
Belki ilk etapta Afganistan yönetiminden sınırlı bir ekibi Avrupa’nın bazı ülkelerine iş ziyareti için davet edebilirler. Onların dünyanın gelişmiş ülkelerinde bulunarak dünya halklarının nasıl şartlarda yaşadıklarını ve hayatlarını nasıl geçirdiklerini kendi gözleri ile görmeleri, devlet yönetiminde kazanacakları tecrübelerine olumlu katkı sağlayabilir. İzolasyon ise 50 sene sonra da olumlu sonuç vermeyecek.
Buna ek olarak eğer Avrupa ülkeleri veya Amerika, Afganistan’a yardım amacıyla çeşitli projeler veya programlar aracılığıyla teknik yardımda bulunmayı düşünürse biz de onu gerçekleştirmeye hazırız. Mesela uzun süre devam eden savaş ve istikrarsızlığın Afgan eğitim sistemini olumsuz etkilediğini biliyoruz. Eğer teknik yardım gösterilecekse biz, Kırgızistan’ın yüksek öğretim kurumlarında Afganistanlı öğrencilere farklı uzmanlık dallarında (öğretmenlik, gümrük memuru, doktor v.s.) eğitim vermeye hazırız. Bu teklifimizi kabul eden ülkeler olursa kısa süre içerisinde birlikte detaylı bir plan oluşturmak ve onu gerçekleştirmeye başlamak için imkanlarımız yeterlidir. Kalabalık olmayan gruplar halinde eğitim verebiliriz. Belki de tüm alanların her birinde aynı zamanda yüzer (100) uzman eğitiriz. Sadece öğrencilere değil, orta düzey kamu görevlilerine de eğitim verebiliriz. En önemlisi kardeş Afganistan halkına yardım göstermek için gayretliyiz.
''Benzer süreci 90'lı yıllarda biz de yaşadık''
TRT Avaz – Bu teklifinizin Avrupa ülkeleri tarafından da desteklendiğini varsayalım, neye dayanarak bunun başarılı olacağına inanıyorsunuz?
Sadır Caparov – 1990’lı yıllarda Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra birçok ülke zor bir dönem yaşadı. O dönemler piyasa ekonomisine daha yeni geçiş yıllarıydı. O dönem Kırgızistan’dan binlerce gencimiz, yurt dışına gitmek zorunda kaldı. Onların çoğu, bir kaç sene sonra tekrar vatanlarına dönüp, çalıştıkları ülkelerde edindikleri tecrübeleri kendi ülkelerinde başarılı bir şekilde uyguladılar. Mesela, onların servis sektöründe öğrendiklerini Bişkek’teki otel, kafe, restorant işletmeciliğinde, ziraat alanında öğrendiklerini ise yeni teknolojileri kullanarak rekolte ve kalitenin arttırılması için başarılı bir şekilde uyguladıklarına hepimiz şahit olduk. Fabrika ve üretim tesisleri kuruyorlar. Demek istediğim burada kendi yaşam koşullarını iyileştirmek için yurt dışına gidip, orada onlarca sene çalışıp öğrendiklerini ülkesinde uygulayanlar söz konusudur. Düşünebiliyor musunuz, yurt dışında eğitim görenlerin iş verimliliği hayli yüksek. Bizden daha çok gelişmiş ülkeler de Afganistan’a yardım ederek aynı tecrübeyi uygulasın.
''Taliban yöneticilerini ancak dialogla ikna edebiliriz''
TRT Avaz - Taliban yönetimi sizin bu teklifinize olumlu yaklaşır mı ?
Sadır Caparov - Elbette kabul edecekler. Ülkelerinin gelişmesi ve halkın refahı söz konusu olunca neden karşı olsunlar ki? Şundan eminim ki, kendi halkı için çalışmadıklarında uzun süre yönetimde kalamayacaklarını kendileri de iyi biliyorlar. Ayrıca İslam dininde eğitim ve kadın haklarına çok önem veriliyor. İslam, ezilenlere umut, kadınlara saygı ve hak getirdi. Kuran-ı Kerim, kadınlara karşı saygılı olmaya davet ediyor: Kadınlarla (eşinizle) güzellikle geçinin. Eğer onlardan hoşlanmıyorsanız, sabredin. Hoşlanmadığınız bir şeyi Allah çok hayırlı kılmış olabilir.” deniliyor.
İslam dininde ilmin de çok önemli yeri vardır. Hayatta iyilik ile kötülüğü, helal ile haramı ayırt edebilmek için ilim sahibi olmak lazım.
Allah Kuran-ı Kerim'de: “Ey (Muhammed) onlara de ki: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Ancak akıl sahipleri (Kuran’dan) öğüt alırlar.” diye yazmış. (Zümer süresi, 9.ayet)
Ebu Mas’ud (Allah kendisinden razı olsun): “Peygamberimiz (s.a.v.) İlim öğrenmek kadın-erkek her müslümana farzdır dedi.” diyor.
O yüzden her müslüman erkek ve her müslüman kadın ilim öğrenmekle mükelleftir.
Avrupa ülkeleri insan hakları ile demokrasiden devamlı bahsedip duruyor. Ben onlara şunu diyorum: İnsan haklarının nasıl korunması ve demokrasinin nasıl gerçekleştirilmesi gerektiğini gelin Afganistan Hükümetini tanımakla ve onlara yönelik somut yardımlarınızla gösteriniz. Onlara dünyanın tüm ülkelerinin kapısını açalım. Eğer endişeniz büyükse, somut talepler karşılığında az sayıda sınırlı bir şekilde vize verelim. Onlar da uygar toplumlara entegre olsunlar. Çağdaş ülkeleri görseler, kadınlara ve kız çocuklarına olan muameleleri kısa süre içerisinde değişirdi.
Aksi takdirde Afganistan halkının vebali kimin boynuna diye kendinize bir sorun. Hayatı boyunca Afganistan dışına çıkmadan savaş ortamında yaşayan insanları yaptırım veya izolasyon ile yola getimek hiç mümkün değildir.
Bence Taliban yöneticilerini ancak dialogla ikna edebiliriz. Ne kadar sık görüşüp konuşursak onları o kadar etkileyeceğiz. Afganlar, Doğu halklarından biridir ve bu yüzden onlara özel muamele gösterirsek olumlu sonuç alabiliriz.
Anahtar Kelimeler: sadır caparov, afganistan,