02 Ocak 2023 14:40
İbragimov, ilk defa 1997'de gündeme gelmesine rağmen farklı sebeplerden dolayı ilerleme sağlanamayan, son dönemde yeniden gündeme alınan ve bu sene başlatılması planlanan Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demir Yolu Projesi'ne ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bu demir yolunun faaliyete geçmesi sonucu Pasifik-Çin-Kırgızistan-Tacikistan-Özbekistan-Türkmenistan-İran-Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ülkeleri güzergahı boyunca Çin ile Avrupa'yı birbirine bağlayacak yeni bir alternatif ulaşım koridorunun ortaya çıkacağını belirten İbragimov, bu koridorun ayrıca Özbekistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan, İran ve Afganistan'ın Çin, Asya-Pasifik ve Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile ihracat ve ithalatının gelişmesine de katkı sağlayacağını vurguladı.
İbragimov, küresel ekonomik kalkınmadan dolayı mevcut ulaşım koridorlarının kapasitelerinin yetersiz kalması, Süveyş Kanalı ve Avrasya'daki limanların tam kapasite çalışması ve malların teslimat sürelerini azaltma ihtiyaçları nedeniyle Çin'in kıtalar arası kara taşımacılığında yeni güzergahları geliştirme çabalarının arttığını kaydederek, projenin hayata geçirilmesiyle Çin'in "Tek kuşak, tek yol" inisiyatifi kapsamında AB ülkelerine yeni bir kara koridoru açmış olacağını dile getirdi.
Çin ile Avrupa arasındaki en kısa güzergah olacak
Kaşgar-Oş-Taşkent-Serahs-Tebriz-İstanbul-Varna limanını birbirine bağlayacak Çin-Kırgızistan-Özbekistan-Türkmenistan-İran-Türkiye demir yolunun toplam uzunluğunun 5 bin 470 kilometreden oluştuğunu kaydeden İbragimov, "Bu yıl başlatılması öngörülen Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demir Yolu Projesi, Çin ile Avrupa arasındaki en kısa güzergahı oluşturacak ve mevcut güzergahlara güçlü bir rekabet teşkil edecek." ifadesini kullandı.
İbragimov, ayrıca kullanılmakta olan Çin-Moğolistan-Rusya-Belarus-AB güzergahının 8 bin 430 kilometre, Çin-Kazakistan-Rusya-Belarus-AB güzergahının 8 bin 650 kilometre, Çin-Kazakistan-Hazar Denizi limanları-Azerbaycan-Gürcistan-Türkiye-Akdeniz limanları-AB güzergahının 9 bin 120 kilometre, Çin-Kazakistan-Türkmenistan-İran-Türkiye-AB güzergahının 10 bin 170 kilometre, Çin limanları-AB ülkelerinin limanları arasındaki güzergahın da 10 bin kilometreden fazla olduğunu söyledi.
Orta Asya ülkelerinin ulaştırma hizmetlerinin ihracatından elde ettiği toplam gelirin dünya ulaştırma hizmetleri ihracatının yüzde 1'ini bile oluşturmadığına dikkati çeken İbragimov, bu koridorun faaliyete geçmesiyle Çin üzerinden Asya-Pasifik ülkelerine doğrudan demir yolu erişimi sağlayacak Kırgızistan ve Özbekistan'ın nakliye hizmetlerinden elde edeceği gelirin de artacağını belirtti.
"Orta Asya ülkeleri, Avrupa ile Asya arasında önemli bir ulaşım merkezine dönüşecek"
Projenin önemini vurgulayan İbragimov, "Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu, Orta Asya ülkelerinin uluslararası piyasalara en kısa yoldan erişimini sağlayacak ve bölge, Avrupa ile Asya arasında önemli bir ulaşım merkezine dönüşecek. Transit malların geçişi nedeniyle bu ülkelerin nakliye hizmetleri ihracatını önemli ölçüde artırma imkanı olacak. Ayrıca bölgenin ticari-ekonomik, kültürel, bilimsel, teknolojik ve sanayi olarak gelişmesine de katkı sağlayacak. Böylece, Orta Asya bölgesi dünya ticaretinin önemli merkezlerinden birine dönüşebilir." dedi.
İbragimov, Çin'den Avrupa'ya giden yüklerin yüzde 95'inden fazlasının deniz yoluyla taşındığını ve böyle bir durumda Çin'den Avrupa'ya yeni bir alternatif kara koridorunun ortaya çıkmasının, malların teslim süresini kısaltarak yüklerin deniz yoluyla taşınması yerine karadan taşınmasına yönlendirilmesine katkıda bulunacağını, ayrıca ulaşım yollarının çeşitlendirilmesine ve nakliye maliyetinin düşmesine de etki edeceğini vurguladı.
Proje, ilk kez 1997'de gündeme gelmişti
İlk kez 1997'de gündeme gelen Çin-Kırgızistan-Özbekistan Demir Yolu Projesi'nin farklı sebeplerden dolayı aksadığını, o dönemde Çin'i Kazakistan ve Rusya üzerinden AB ülkeleri ile bağlayan demir yolu güzergahlarının yeterli olması, yeni demir yolunun geçeceği güzergahlarla ilgili taraflar arasında tartışmalı konuların ortaya çıkması ve projenin finansmanı gibi farklı sebeplerden dolayı demir yolunun inşaatına ilişkin taraflar arasındaki müzakerelerin bir türlü sonuçlandırılamadığını kaydeden İbragimov, 2016'da Özbekistan Cumhurbaşkanı seçilen Şevket Mirziyoyev'in girişimiyle projenin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin yeniden faalleştiğini, ayrıca küresel Kovid-19 salgını ve Avrasya bölgesindeki son gelişmelerin "Çin-Kırgızistan-Özbekistan" demir yolu inşaatını yeniden gündeme getirdiğini ifade etti.
Bu demir yolu projesinin maliyetinin yakında başlatılacak fizibilite çalışmasıyla belirleneceğini, şu anda projeyle ilgili Çin Proje Enstitüsü tarafından başlatılan saha çalışmalarının sürdüğünü aktaran İbragimov, bu ay Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te bu çalışmaları koordine edecek proje ofisinin kurulacağını ve böylece projenin resmen başlatılacağını söyledi.
Mart 2023’e kadar üçlü formatta proje uygulama şemasıyla ilgili öneriler hazırlanarak ön fizibilite çalışmalarının yapılacağını ve projenin uygulanmasıyla ilgili üçlü hükümetler arası anlaşma taslağının geliştirileceğini kaydeden İbragimov, Nisan 2023'ten itibaren uluslararası finans kuruluşlarıyla projenin finansmanıyla ilgili müzakerelerin başlatılacağını da sözlerine ekledi.