05 Mart 2022 16:23
Oktay, Kazakistan'ın Türkistan kentinde Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi Buluşması ve Fahri Profesörlük Unvanı Tevdi Töreni'ne katıldı.
Manevi başkent Türkistan'da ve üniversitede bulunmaktan mutluluk duyduğunu vurgulayan Oktay, daha önce üniversiteyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ve başarı dileklerini iletti.
Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da dün Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Başbakan Alihan İsmailov, Kazak bakanlar ve iki ülkenin iş insanlarıyla görüşme ve toplantılar gerçekleştirdiklerini anımsatan Oktay, Türkiye-Kazakistan cumhurbaşkanları başkanlığında Türkiye'de gerçekleşecek Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyine sağlam bir zemin hazırlamaya çalıştıklarını vurguladı.
Bu görüşmelerde ulaştırmadan gümrük geçiş süreçlerine, bilişimden enerjiye pek çok sektörde iyileştirme ve iş birliklerinde mutabık kaldıklarını aktaran Oktay, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin de ikili ortak çalışma müktesebatının önemli bir ayağını oluşturduğunu belirtti.
"2 bin yılı aşkın zamandır sönmeyen bir meşalenin taşıyıcılarısınız"
Oktay, konferansa katılan hocalar ve gençlerle bir arada olmanın ayrı mutluluk olduğunu vurgulayarak, "Gönüllerimizin hep bir olduğu bu topraklarda sizler, 2 bin yılı aşkın zamandır sönmeyen bir meşalenin taşıyıcılarısınız. Varlığımızın barınağı, ruhumuzun evi olan dilimizi ve öz değerlerimizi Türk dünyasının manevi başkentlerinden birinde, Türkistan'da yaşatıyor, Hoca Ahmet Yesevi'nin irfan bayrağını zamanın ötesine taşıyorsunuz." ifadelerini kullandı.
Üniversitede Balkanlar'dan Yakutistan'a, Başkurdistan'dan Moğolistan'a, Tataristan'dan Macaristan'a ve Kırgızistan'a uzanan Türk dünyasından öğrencilerin eğitim görüyor olmasının önemine işaret eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu zenginlik, 30 yıl önce üniversitenin temelleri atılırken Türkiye ve Kazakistan'ın oluşturduğu mefkurenin hayata geçtiğini gösteriyor. Pir-i Sani Hoca Ahmet Yesevi Hazretlerinin düşünceleri ve maneviyatı, Yusuf Has Hacib'in ahlak, hukuk ve devlet yönetimiyle ilgili fikirleri, Seyyid Yahya Bakuvi'nin felsefesi, Maktumkulu Firaki'nin ve Nizami Gencevi'nin kültür birikimi, Ali Şir Nevai'nin eşsiz eserleri, Yunus Emre'nin ve Hazreti Mevlana'nın Anadolu'dan yayılan feyzi yeniden Türkistan'da hayat buluyor. Muhammed Harezmiler, Ahmet Ferganiler, Ebu Reyhan Biruni, İbni Sina ve Ebu Nasr Farabiler burada yaşatılıyor."
"İş birliklerinin daha ileriye taşınması için üzerimize düşeni yapmayı sürdüreceğiz"
Üniversitelerin bilim tarihi birikimini bugüne aktardığına, aynı zamanda öğrenci, mezun ve akademisyenleriyle kendi kurumsal kimliklerini ve ekollerini oluşturduğuna, hangi sektörde çalışırsa çalışsın insanlığa değer katacak bireyler yetiştirdiğine dikkati çeken Oktay, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi gibi ortak dil, tarih ve kültür misyonu taşıyan üniversitelerin tüm bu unsurlarının yanında faaliyetleriyle kardeşlik ve dayanışmayı da perçinlediğini ifade etti.
Fuat Oktay, "Kendi geçmişini bilen, dünyaya söyleyecek sözü olan, öz güveni yüksek, arkasındaki binlerce yıllık tarihin farkında, yalnızca Anadolu'yu değil, Altay'ın bozkırlarını, Tanrı Dağları'nın zirvelerini, Orhun Anıtları'nı, Kırım'ı, Saraybosna'yı yaşayabilen, hissedebilen aydın profili, böyle üniversitelerde yetişir." dedi.
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesinin 30 yılda katettiği mesafeyi takdir ettiklerini ve Türkiye'deki kurumlarla yaptığı iş birliklerini gönülden desteklediklerini vurgulayan Oktay, "Üniversitemizin öğrencilerinin TİKA, YTB, YÖK, THY, ASELSAN ve TUSAŞ gibi kuruluşlarımızla hayata geçirdiği ortak projeler olumlu sonuçlar vermektedir. Bu iş birliklerinin daha ileriye taşınması ve üniversitemizin yükseköğretimde nitelik açısından daha ileriye gitmesi için üzerimize düşen ne varsa yapmayı sürdüreceğiz." diye konuştu.
"Gelin çığır açan teknolojileri birlikte üretelim"
Oktay, dünyanın artık yapay zeka, artırılmış sanal gerçeklik, block chain, medikal nano robotlar, akıllı malzemeler, kuantum ve bio-moleküler gibi alanlarda yeni teknolojik ilerlemeleri konuştuğuna işaret ederek, bu gelişmelerin bireysel, sosyal ve toplumsal yansımaları araştırılırken sosyal bilimlerin öneminin bir kez daha gözler önüne serildiğine dikkati çekti.
Milli Teknoloji Hamlesi ve Dijital Türkiye çalışmalarıyla Türkiye'nin teknoloji alanında rekabetçi ve bağımsız bir konuma gelmesi için tam seferberlik halinde yerli ve milli teknolojileri geliştirilmesi çalışmalarının sürdüğünü belirten Oktay, genç insan kaynağını oluşturan nesillerin yüreğindeki enerji, azim ve kararlılığın Türkiye'nin en değerli sermayesi olduğunu vurguladı.
Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesindeki gençlerin fikir ve araştırmalarıyla Türkiye'deki gençlerle çalışabileceğini ve tarihi ayağa kaldırabileceğini dile getiren Oktay, şöyle devam etti:
"Bugün hızla değişen teknolojilerin tarihte ilk bilimsel temellerinin bu topraklarda atıldığı bir gerçektir. Biruni'yi, Harezmi'yi, Farabi'yi büyüten, çağları aydınlatan bu medeniyettir ve bu değerler hepimizindir. Gelin bu ruhu birlikte canlandıralım, dünya çapında kullanılan uygulamaları, platform fikirlerini yepyeni çığır açan teknolojileri birlikte üretelim. Bilim insanlarımızla, yatırımcılarımızla, değer üretmek için alın terini ve akıl terini döken herkesle birlikte Türkiye-Kazakistan birlikteliğiyle bunu da başarabiliriz. Ortak sinerjiyi geliştirerek, savunma sanayi başta olmak üzere, inovasyonu şahlandıran buluşları ve girişimleri, ilgili kurumlarımızla desteklemeye hazırız. Bu çağrımız üniversitemizin hem idarecilerine hem akademisyenlerine hem de öğrencilerine büyük sorumluluk yüklemektedir."
Oktay, Türkiye ve Türk dünyasından başarılı ve nitelikli öğrencilerin Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesine daha fazla ilgi göstermesi için çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiğini, Türkiye Türkçesine de vakıf Türkiye mezunu Kazakların üniversite yönetiminde ve diğer kadrolarda daha sıklıkla görevlendirilmesinin bu iş birliği projesinin başarılarını ileriye taşıyacağını söyledi.
"Rusya'nın başlattığı insanlık trajedisinden üzüntü duyuyoruz"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, konuşmasında, Rusya-Ukrayna savaşı başta olmak üzere bölgede yaşanan son gelişmelere ilişkin de şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bölgenin refahı, istikrarı ve güvenliği için Türkiye ve Kazakistan'ın taşıdığı misyon son derece kıymetlidir. Rusya'nın başlattığı insanlık trajedisinden üzüntü duyuyor, savaş ortamının diplomasi yoluyla çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Savaşın o acı yıkıcılığının yanında bir de savaş bölgelerinden kaçan insanların derilerinin ve gözlerinin rengine göre maruz kaldıkları ayrımcılıkla yıkılıyoruz.
Daha önce Suriye ve Irak krizlerinde mültecilere din, dil, ırk ayrımı gözetmeden kapılarını açan bir ülke olarak bugün şahit olduğumuz yaklaşımlar vicdanımızı yaralamaktadır. Savaş her yerde savaştır ve yaşama hakkı her yerde herkes için kutsaldır. Orta Doğu'daki, Afganistan'daki, Afrika'daki gerilimler ve insani krizler normalleştirilemez. Aynen Ukrayna'daki savaş ve insani kriz gibi..."
"Sorunların çözümünde diplomasi kanallarını savunmayı sürdüreceğiz"
Oktay, "Türkiye olarak bölgemizde istikrarı, hakkaniyeti ve sorunların çözümünde diplomasi kanallarını savunmayı sürdüreceğiz. Kazakistan ile de aynı şekilde tarihimizden ilhamla bölgemizde adalet, güven ve huzurun kaynağı iki dost ülke olmaya devam edeceğiz." dedi.
Türkiye olarak bundan sonra da Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesini her anlamda güçlü bir şekilde desteklemeyi sürdüreceklerini vurgulayan Oktay, kendisine verilen fahri profesörlük unvanı için üniversite senatosuna, yönetimine ve mütevelli heyetine teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, üniversitenin kuruluşunda Türkiye ve Kazakistan tarafından emeği geçen herkesi saygıyla andığını belirterek, başarılı çalışmalarından dolayı üniversite yönetimi, akademisyen ve idarecilere teşekkürlerini iletti. Oktay, üniversite öğrencilerine, Türkiye-Kazakistan dostluk ikliminde başarılı bir öğrenim hayatı diledi.
Programa, Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Kazak-Türk Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. Muhittin Şimşek, Rektör Prof. Dr. Janar Temirbekova ve Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar da katıldı.
Törenin sonunda Prof. Dr. Şimşek, Oktay'a cübbe giydirerek fahri profesörlük belgesini takdim etti.