18 Ağustos 2022 19:22
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Lviv'deki 3'lü zirve sonrası ortak basın toplantısında şunları söyledi:
"İş birliğimizi, dayanışmamızı mevcut şartlar altında ilerletme imkanlarını ele aldık. Tabii yaklaşık 6 aydır devam eden savaş, görüşmelerimizin ana konusunu teşkil etti. Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne ve egemenliğine desteğimizi bu vesileyle bir kez daha vurguladık.
Yaşanan can kayıplarından duyduğumuz derin üzüntüyü bir kez daha ifade ettik. Dün gece Harkiv’de bir yurda yönelik gerçekleştirilen 9 sivilin öldüğü, 35 kişinin yaralandığı füze saldırısı için de ülkemiz ve milletimiz adına taziyelerimi ilettim.
Yeni bir Çernobil yaşamak istemiyoruz. Türkiye olarak bir taraftan çatışmaların diplomatik çözümle sona ermesi için çaba harcarken diğer taraftan da Ukraynalı dostlarımızın yanında olduk ve olmaya da devam ediyoruz.
Savaşın başından bu yana Ukrayna halkının acil insani ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla 98 tırlık insani yardım malzemesi sevk ettik.
325 bine yakın Ukraynalıya geçici olarak ülkemizde ev sahipliği yaptık. Ukrayna’daki şartlar normale dönünceye kadar misafir etmek üzere 1099 yetim ve 408 refakatçisinden oluşan toplam 1507 kişiyi ülkemizde kabul ettik.
Görüşmemizde savaşın Ukrayna’da sebep olduğu fiziki yıkımın boyutlarını da ele aldık. Bugüne kadar olduğu gibi Ukrayna’nın yeniden imarı için gereken desteği vereceğimizi Sayın Zelenskiy ile paylaştık.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Guterres’in de katılımıyla gerçekleştirdiğimiz 3’lü görüşmenin odak noktasını savaşın ne şekilde nihayete erdirilebileceği oluşturdu.
Malumunuz bundan daha 1 ay önce BM, Ukrayna, Rusya ve Türkiye olarak tarihi nitelikte bir ortak çalışma örneğini sergiledik. Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde dünya piyasalarına ihracını mümkün kılan İstanbul Mutabakatı’nın olumlu yansımalarını sadece Ukrayna değil tüm dünya hissetmeye başladı.
Mutabakatın uygulamaya konduğu 1 Ağustos’tan bu yana toplam 25 gemi yaklaşık 625 bin ton Ukrayna tahılını dünya pazarlarına ulaştırdık, ulaştırıyoruz.
Bugünkü temaslarımızda mevcut mekanizmanın faaliyetlerinin artırılarak sürdürülmesi için atılabilecek adımlar üzerinde durduk. 3’lü görüşmemizde ayrıca İstanbul Mutabakatı’nın oluşturduğu müspet havanın kalıcı barışa tahvil edilmesi imkanlarını da değerlendirdik.Diplomatik sürecin canlandırılması için uluslararası toplumun daha fazla sorumluluk üstlenmesi gerektiğine özellikle işaret ettim. Şahsen savaşın en nihayetinde müzakere masasında sonuçlanacağına olan inancımı muhafaza ediyorum. Esasen Sayın Zelenskiy ve Sayın Guterres de aynı fikirdeler. Tüm mesele müzakere masasına giden en kısa ve adil yolu tespit etmektir.
Mart ayında İstanbul’da şekillenen parametreler üzerinden müzakerelerin canlandırılmasının imkan dahilinde olduğuna inanıyorum. Bu hedefe yönelik olarak her türlü desteği vermeye tekrar kolaylaştırıcı veya ara bulucu rolünü oynamaya hazırız.Tabii görüşmemizde savaş esirlerinin mübadelesi konusunu ve bu konudaki girişimlerimizi ele aldık, bu konuyu önemsediğimizi de ayrıca ifade etmek istiyorum. İnanıyorum ki şu anda burayı takip edenler, 'Acaba bu esirlerin mübadelesi ne oldu' sorusunu da cevaplamaya çalışıyor. Bu konuyla ilgili olarak Sayın Putin ile Rusya tarafıyla da bugünkü bütün görüşmelerimizin neticesini değerlendirmeye devam edeceğiz."