16 Mart 2023 17:39
Türkiye'nin Zagreb Büyükelçiliği ev sahipliğinde düzenlenen program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Türkiye'nin Zagreb Büyükelçisi Yavuz Selim Kıran, burada yaptığı açıklamada, "Çanakkale şehitlerimizi, Zagreb Büyükelçiliğimizde ve Yunus Emre Enstitümüzde hep birlikte yad ediyoruz, ruhları şad olsun. Bu vesileyle son dönemde yaşadığımız afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza da Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz." diye konuştu.
"Çanakkale ruhunu 108 yıl sonra Hırvatistan'da doruklarda yaşadıklarını" kaydeden Kıran, 12 Mart İstiklal Marşı'nın kabulü günü vesilesiyle Mehmet Akif Ersoy'u da rahmetle andıklarını ifade etti.
Türkiye'nin Zagreb Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Albay Özcan Yetiş de Çanakkale konulu hitabında, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur." sözlerine dikkati çekti.
"Ersoy'un şiiri, 12 Mart 1921'de TBMM tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edildi"
Zagreb Üniversitesi Türkoloji Bölümü akademisyenlerinden Prof. Dr. Ahmet Cüneyt Issı, İstiklal Marşı ile ilgili yaptığı konuşmada, Mehmet Akif Ersoy'a "manevi lider" vasfı verildiğini söyledi.
Issı, "25 Ekim 1920'de Maarif Vekaleti yani bugünkü Milli Eğitim Bakanlığına denk gelen kurum tarafından Hakimiyet-i Milliye gazetesinde bir ilan verilmiş ve bu ilanda milli bir maaş için bütün ülke çapında bir yarışma düzenleneceği belirtilmiştir." dedi.
Birincilik ödülünün 500 lira olarak belirlendiği yarışmaya 724 "İstiklal Marşı aday adayı"nın katıldığına işaret eden Issı, bu şiirlerden sadece 6'sının ön incelemeye kaldığını kaydetti.
Issı, şiirlerin beğenilmemesi üzerine Ersoy'a bir şiir yazması ricasında bulunulduğunu, Ersoy'un bu teklifi kabul ettiğini ve kaleme aldığı şiirin 12 Mart 1921'de TBMM tarafından "İstiklal Marşı" olarak kabul edildiğini anlattı.
Program, Türkiye'nin Zagreb Büyükelçiliği Din İşleri Müşavir Ahmet Hamdi Şuşoğlu'nun şehitler ve depremlerde hayatını kaybedenler için verdiği Kur'an-ı Kerim tilaveti ve duası ve Çanakkale sergisinin gezilmesiyle son buldu.