26 Haziran 2022 14:36
Türkiye'nin Bakü Büyükelçiliğinin koordinasyonunda, Azerbaycan'daki Türk iş adamlarının destekleriyle projelendirilen anıt Gence Şah Abbas Camisi'nin hemen önündeki parkta inşa edildi.
Yaklaşık bir buçuk ayda tamamlanan anıtın açılışına Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Gence Valisi Niyazi Bayramov, Türk ve Azerbaycan kurumlarının temsilcileri, iki ülkenin iş insanları ile ellerinde iki ülkenin bayraklarıyla Genceliler katıldı.
Şehitler için saygı duruşundan sonra iki ülkenin milli marşları seslendirildi.
Büyükelçi Bağcı, açılışta, 1918'de Osmanlı İmparatorluğu'nun yedi düvele karşı savaştığı, millet olarak ayağa kalktığı bir dönemde kardeş Azerbaycan topraklarını işgal eden Bolşevik ve Ermeni çetelere karşı Azerbaycan'ın yardımına da koştuğunu söyledi.
Bağcı, şunları kaydetti:
"Türk milleti Çanakkale'de nasıl omuz omuza düşmana karşı savaşmışsa, Nuri Paşa komutasındaki Kafkas İslam Ordusunun yiğitleri de aynı ruhla savaşmışlardır. İşte bunun adı kardeş kömeğidir (yardımı). Osmanlı ordusundan seçilmiş 149 subay, 488 erbaş ve er, 25 Mayıs 1918'de, Gence'de karargah kuran Yarbay Nuri Paşa komutasında oluşturulan 12 bin kişilik orduyla Gence, Gölçay, Salyan, Ağsu, Kürdemir, Kuba Şamahı Ermeni çeteleri ve Bolşeviklere karşı kahramanca savaşarak kurtarmıştır. Kafkas İslam Ordusu, 45 günlük savaştan sonra 15 Eylül 1918'de Bakü'yü de işgalden kurtarmıştır."
Azerbaycan'ın hemen her yerindeki kabristanlarda Türk şehitlerinin mezarları olduğunu vurgulayan Bağcı, ülkenin farklı yerlerinde abideler bulunduğunu hatırlattı.
Bağcı, "Gence'de açılan bu abide ilk olma özelliği taşıyor. Şehit düşen askerlerimiz iki ülke arasındaki güven ve güçlü kardeşliğin asla sarsılmayacağının kanıtıdır. Nuri Paşa ordusunun Bakü zaferi, aradan geçen 102 yılın ardından, Karabağ'ın 44 günlük vatan muharebesiyle kurtarılışına ilham olmuştur." ifadelerini kullandı.
Karabağ zaferinin ardından Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini yeniden düzenleyen Şuşa Beyannamesi'nin bir yol haritası olduğuna işaret eden Bağcı, "Bizim bir diğer yol haritamız da Türk Devletleri Teşkilatı 2040 vizyon belgesidir. Birliği, dayanışmayı hedefleyen bir belgedir. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerini ve Türk devletleri arasındaki ilişkileri daha da güçlendireceğiz. Bu topraklarda birlikten kuvvet doğduğunu ve doğacağını dünya aleme göstereceğiz." diye konuştu.
Gence Valisi Bayramov da anıtın, Kafkas İslam Ordusunun Gence'de şehit olan Türk askerinin hatırasını yücelten bir eser olduğunu söyledi.
Bayramov, "Gence için gözlerini kırpmadan şehit olan 13 Kafkas İslam Ordusu askerinin hatırası için yapılan bu anıt, iki ülke arasındaki kardeşlik ilişkilerinin bariz örneğidir." dedi.
Gence Konsolosu Zeki Öztürk de anıtın, Nuri Paşa ordusunun Gence'ye geldiğinde, Ermenilerle girilen çatışmalarda şehit olan askerlerin defnedildiği bölgeye yapıldığını vurguladı.
Öztürk, "İlk çatışmada 4 asker şehit düştü, yaralanan askerlerden de hayatını kaybedenlerle bu sayı 13'e çıktı. Askerlerimiz bu alana defnedildiler. Gence'den başlayan, başarıyla devam eden harekat Bakü'nün kurtarılışıyla taçlandırıldı. 104 yıl sonra da olsa şehitlerimizin hatırasını yaşatacak abide inşa edilmesi, istiklal için canlarını sunan bu kahramanlara bir vefa borcumuzdur." diye konuştu.
Anıtın yapımına katkı sağlayan iş insanları adına konuşan Azerbaycan Türkiye İş Adamları Birliği (ATİB) Başkanı Cemal Yangın, 26 Haziran'ın Azerbaycan Ordusu'nun kuruluş yılı olması nedeniyle bayram olduğunu hatırlattı.
Yangın, "Bu bayram, bize sürekli güçlü olmamız gerektiğini hatırlatıyor. İçinde bulunduğumuz coğrafya, ordularımıza güçlü olma mecburiyeti getiriyor. Türkiye ve Azerbaycan, devletiyle halkıyla gerektiğinde nasıl birlikte olduğunu Karabağ'da tüm dünyaya gösterdi. Bunu bize önce Nuri Paşa öğretmişti. Nuri Paşa hedefi koydu, 'Devamını da sizler sağlayın.' dedi." ifadelerini kullandı.
Programda, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından anıtın açılışı yapıldı.
Nuri Paşanın kurduğu askeri okul Azerbaycan ordusunun temelini oluşturdu
Türk İslam Araştırmaları Merkezi Başkanı, Tarihçi Telman Nusretoğlu, yaptığı açıklamada, Gence'nin Azerbaycan’ın milli mücadele tarihi bakımından önemli bir yerde olduğunu söyledi.
Osmanlı İmparatorluğu'nun, varlık mücadelesi verirken bile kardeşlerinin yardım talebine kayıtsız kalmadığını ve Kafkas İslam Ordusunu oluşturarak Azerbaycan'a gönderdiğini vurguladı.
Ermeni çetelerinin o dönem Azerbaycan'ın tüm şehirlerinde katliamlar yaptığını anlatan Nusretoğlu, şunları kaydetti:
"Böyle bir aşamada Kafkas İslam Ordusu kurtarıcı olarak geldi. Gence'den başladı operasyonlara. Gence'deki Ermeni terör örgütleriyle çatışmaya girildi ve Kafkas İslam Ordusu ilk şehitlerini verdi. Kısa süre sonra Gence işgalden kurtarıldı. Gence'deki şehitler Şah Abbas Camisi'nin yakınına defnedildi. Azerbaycan halkı şehitlerini hep aziz tuttu.
Bugün Azerbaycan ordu gününü kutlanıyor. Gence, Azerbaycan ordusunun kuruluşu bakımından önemli bir yerdir. Nuri Paşa, Gence'ye geldikten sonra burada ilk askeri okul açıldı. Askeri okul 3 ayın içinde mezunlarını verdi. O mezunlar Azerbaycan ordusunun kurulmasında önemli rol oynadılar."
Kafkas İslam Ordusu'nun Bakü'ye gelişi
28 Mayıs 1918'de bağımsızlığını ilan eden Azerbaycan, ilk anlaşmasını Osmanlı Devleti ile imzaladı. Gürcistan'ın başkenti Batum'da imzalanan anlaşma, Azerbaycan ile Osmanlı arasında siyasi, hukuki, ticari ve askeri alanlarda dostane ilişkiler kurulmasını öngörüyordu.
Azerbaycan, bu anlaşmanın 4. maddesi uyarınca, İngiliz güçleri ile Ermeni ve Bolşevik çetelerin işgaline karşı Osmanlı hükümetinden yardım istedi. Bu talep Osmanlı hükümetince olumlu bulundu ve Harbiye Nazırı Enver Paşa, kardeşi Nuri Paşa'yı bir ordu kurarak Azerbaycan'ın yardımına gitmesi için görevlendirdi.
Nuri Paşa, Filistin Cephesi'nden getirilen 106. ve 107. Piyade ile 56. Topçu Alaylarının da katılımıyla Kafkas İslam Ordusu ismi verilen orduyu kurarak Azerbaycan'a hareket etti.
Kafkas İslam Ordusundaki asker sayısı, Azerbaycan kolordusundan yapılan 1000 kişilik takviyeyle 12 bine ulaştı. Kafkas İslam Ordusu, önce güzergahındaki Göyçay, Salyan, Ağsu ve Kürdemir'i düşman güçlerinden temizledi, 15 Eylül 1918'de 30 saat süren şiddetli çatışmalardan sonra Bakü'yü kurtardı.
Osmanlı askerleri Bakülüler tarafından coşkuyla karşılandı, kentte geçit töreni düzenledi.
Fakat Osmanlı ordusunun Bakü'deki kalış süresi uzun sürmedi. Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik ayrılınca 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi gereği savaştan önceki sınırlarına çekilmek zorunda kaldı. Dolayısıyla Kafkas İslam Ordusu 16 Kasım'da Bakü'yü terk etti.
Kafkas İslam Ordusu, Azerbaycan'da sadece 2 ay kaldı fakat ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanması ve Bakü'nün başkent olmasında önemli rol oynadı.
Kafkas İslam Ordusu, Bakü'nün kurtuluşu için yaptığı mücadelede 1130 şehit verdi. Azerbaycan'ın Bakü, Gence, Şeki, Şamahı, Göyçay, Kürdemir, Neftçala, Hacıkabul ve Guba bölgelerinde Kafkas İslam Ordusu şehitlerinin mezarları bulunuyor.