11 Haziran 2015 15:41
Irak’ın Kerkük kentinde Türk Kızılayı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından kurulan Yahyava Kampı’nda kalan Türkmenler, Musul’un bir an önce DAİŞ’ten kurtarılmasını ve evlerine dönüş imkanlarının oluşturulmasını istedi.
Musul’un DAİŞ’in eline geçmesinin ardından kaçarak Kerkük’e yerleşen Türkmen sığınmacılar, yaklaşık bir yıldır evlerinden uzakta yaşıyor. Türkiye’nin hayır kurumları tarafından inşa edilen kampta kalan Türkmenler, evlerine kavuşmanın hasretini çekiyor. Kerkük’ün kuzeydoğusundaki Yahyava Kampı’nda kalan Türkmen sığınmacılar, merkezi hükümetin Musul’u özgürleştirmesi konusunda ümitsiz olsalar bile, evlerine kavuşacakları günü dört gözle bekliyor.
Çocuklarıyla yerleştiği kampta yaşayan Sabiha Ali (82) isimli kadın, Telafer’deki evinin gözünde tüttüğünü, son nefesini kendi diyarında vermek istediğini söyledi.
Yahyava kampını kuran Türkiye'ye her gün dua ettiklerini belirten Ali, "Burası olmasaydı durumumuz daha kötü olurdu. İyi ki var ama memleket gibisi yoktur. Memleketimizin kurtarıldığına dair güzel haberler almak ve evime geri dönmek istiyorum” dedi.
Lise son sınıf öğrencisi Muhammet Abdülgani, zamanının bir çoğunu kampta kurulan bir çadır kıraathanede geçirmekten son derece üzüntülü olduğunu dile getirdi.
Abdülgani, imkanlar diğer kamplara göre daha iyi olsa da çadırlarda yaşamanın zor olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“İlk ve tek isteğimiz bir an önce memleketimize geri dönmektir. Arkadaşlarımı, komşularımı ve yakınlarımı özledim. Çok sayıda yakınım bu kampta yaşıyor. Ancak kendi köyüm gibi olmuyor burası. Gençler olarak gideceğimiz bir yer yok. Gecenin saat birine kadar vaktimizi bu kıraathanede geçiriyoruz. Keşke bize spor salonları ve yüzme havuzları temin etseler.”
Sıcakların başlamasıyla birlikte yaşam koşullarının daha da ağırlaştığını ve sağlık sorunlarının baş gösterdiğini bildiren sığınmacılar, hizmet veren bir tek sağlık ocağının yetersizliğinden şikayetçi. Kerkük İl Sağlık Müdürlüğü tarafından bir karavanın içindeki sağlık ocağında günde 50 kişinin tedavi edildiği belirtildi.
Sağlık ocağı sorumlusu Amir Mıştara, çadır kentte ellerinden geldiğince hizmet ettiklerini ancak yaşam şartlarının çok ağırlaştığını belirterek, "Ancak şartlar çok ağır. İnsanlar, evlerinde rahat bir nefes almayı ümit ediyor. Yönetimlerin tüm çabası, bu sığınmacıların evlerine dönmesini sağlamak ve sağlık hizmetlerini onların ayağına götürmektir” ifadelerini kullandı.
Irak Türkmen Cephesi Genel Başkan Yardımcısı ve Yahyava Kampı’nın kurulmasına yardımcı olan Ali Mehdi ise bir yıldır evlerinden uzakta yaşayanlara yeni imkanlar sunmak gerektiğini aktardı. Musul operasyonundan ve Irak'ın geleceğinden umutlu olmadığını dile getiren Mehdi, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kamptaki sakinlerin tümü Musullu. 400 ailenin kaldığı kampta 3 bin 500 sakinin 700’ü çocuktur. Irak hükümeti, bir yılda ordu kuramadı. Sığınmacıların evlerine dönmelerini sağlayacak imkanlar oluşturmadı. Irak'ın üçte biri DAİŞ'in elinde. Geleceğe yönelik umutla bakmıyoruz. Tek bir Irak ve güçlü bir ordu olmadıktan sonra DAİŞ'in elindeki topraklar nasıl geri alınacaktır? DAİŞ’in elindeki topraklar geri alınmadan sığınmacıların evlerine dönmeleri güç gözüküyor.”
(AA)