17 Aralık 2020 08:09
Yeni tip koronavirüs salgını sebebiyle çevrim içi düzenlenen etkinlik, vakfın YouTube, Facebook ve Twitter hesabından canlı olarak yayınlandı.
Söyleşinin yönetimini üstlenen şair, yazar ve çevirmen İmdat Avşar, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı'nın (TÜRKSOY) 2020 yılını "Abay Kunanbayoğlu Yılı" olarak belirlediğini hatırlatarak, bu anlamda Türk dünyasının her yerinde Kunanbayoğlu hakkında çok değerli çalışmalara imza atıldığını söyledi.
Avşar, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulvahap Kara'nın başkanlığındaki bir heyetle Kazakistan Cumhurbaşkanlığı himayesinde Kunanbayoğlu'nun şiirlerinin ve sözlerinin 10 farklı dilde yayınlanması projesinde yer aldıklarını, bu anlamda Kunanbayoğlu'nun eserlerini Türkiye Türkçesine de çevirdiklerini aktardı.
"Sovyetler Birliği, Abay'ın dünyada tanınmasına engel oldu"
Almatı'dan yayına bağlanan Muhtar Avezov Kültür ve Edebiyat Enstitüsü Müdürü Kenzhekhan Matyzhanov, Abay Kunanbayoğlu'nun şiirlerinin Türkiye Türkçesine çevrilmesinin kendisini çok duygulandırdığını ve usta edebiyatçının bu anlamda dünyaya daha iyi tanıtılabileceğini ifade etti.
Matyzhanov, Kunanbayoğlu'nu ilk kez dünyaya tanıtan kişinin Kazak eğitimci, yazar, çevirmen, eleştirmen ve siyasetçi Muhtar Avezov olduğunu belirterek, "Türkiye gerçekten Türk dünyasında büyük, öncü bir ülke. Dolayısıyla burada Abay'ın eserlerinin yayınlanması ayrı bir öneme sahip. Çünkü bağımsızlıktan önce Sovyetler Birliği, Abay'ın dünyada tanınmasına engel oldu. Ancak Kazakistan bağımsızlığını kazandıktan sonra biz Abay'ı dünyaya tanıtma fırsatı bulduk." dedi.
Abay Kunanbayoğlu'nun Doğu edebiyatını çok iyi incelediğine işaret eden Matyzhanov, şunları kaydetti:
"Abay, Türk edebiyatını da yakından bilen bir şairdi ve Doğu, Türk edebiyatını, Batı edebiyatı ile sentez yaparak kendi fikirlerini oluşturdu. Ancak Sovyet Döneminde Abay'ın daha çok Rus klasik yazarları okuduğu dile getirildi. Ama ne yazık ki Sovyet döneminde Doğu, Türk Edebiyatı araştırılmadı, buna imkan tanınmadı. Oysa Abay, çok iyi Türkçe ve Çağatay Türkçesi bilirdi. Aynı zamanda bu konuda da yazabiliyordu. Ayrıca Türk dünyasının büyük düşünürlerini başta Farabi olmak üzere çok yakından biliyordu. Ama maalesef Sovyet döneminde bu konular kapalı kutu olarak kaldı."
"Abay'ın eserlerindeki 'kamil insan' düşüncesini çok önemsiyorum"
Kenzhekhan Matyzhanov, konuşmasında Abay Kunanbayoğlu'nun bugünkü önemine değinerek, "Abay, eserlerinde insanları dine, birlik ve beraberliğe çağırdı. Ancak bağımsızlığa kadar bu durum insanlara pek anlatılamadı. Özellikle Abay'ın eserlerindeki 'kamil insan' düşüncesini çok önemsiyorum. Bu düşünce insanlığın olgunlaşması, erdem sahibi olmasına işaret ediyor ve Abay bu düşüncesiyle sadece Kazaklara, Türk dünyasına değil belki de tüm insanlığa hitap ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Kunanbayoğlu'nun eserlerinde akıl, yürek ve gayret kavramlarına bir arada yer verdiğine de dikkati çeken Matyzhanov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü bu 3 mesele olduğu zaman insan o zaman dengeli ve erdemli bir hayat sürebilir. Ancak buna ulaşmak için insanın ilim ve eğitim alması gerekiyor. Yine Abay'ın eserlerinde onun 3 sevgiden bahsettiğini görürürüz. Birincisi Allah, ikincisi insan, üçüncüsü de adalet, hakkaniyet sevgisi. Bunlar da toplumları, kamil insan olmaya yönlendiren hasletler. Abay, bu özellikleriyle yüce bir kişiliğin örneğini veriyor ve onun eserlerinin tükenmez bir hazine olduğunu nitelendiriyoruz."
Prof. Dr. Abdulvahap Kara ise Abay Kunanbayoğlu'nun şiir ve düz yazıda Kazak dilini en iyi kullanan bir edebiyatçı olduğunu vurgulayarak, "Abay, Kazak dilinin ses ahengini yakalamış, çok zengin bir kelime hazinesine sahip birisi olarak öne çıkıyor. Ayrıca onun şiirlerinde hem kafiye tutması hem de anlam yüceliği, kendisinden sonra gelen tüm şairlere örnek olmuştur." ifadelerini kullandı.