01 Aralık 2022 21:50
Başkent Astana’daki bir sinema salonunda düzenlenen gala töreninde, Kazakların büyük Türkiye yolculuğunun 70. yıl dönümü dolayısıyla Kazakistan Televizyon ve Radyo Kuruluşu ile Otandastar Vakfı işbirliğinde çekilen "Altay’dan Anadolu’ya" adlı belgesel film gösterildi.
Törene Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Ufuk Ekici, Otandastar Vakfı Başkanı Abzal Sapabekulı, Kazakistan Televizyon ve Radyo Kurulu Başkanı Lazzat Tanısbay’ın yanı sıra tarihçiler, diplomatlar ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Geçen yüzyılın ortalarında şimdiki Kazakistan sınırlarının doğusundaki Altay bölgesinin bir kısmının Çin hegemonyası altında kalmasıyla Hindistan ve Pakistan üzerinden Türkiye’ye sığınan Kazakların hayatının anlatıldığı belgeselde aynı zamanda söz konusu Kazakların Türkiye'ye gelmesinde kilit rolü olan dönemin başbakanı Adnan Menderes’in 13 Mart 1952’de imzaladığı kararnamenin "tarihi" rolüne vurgu yapılıyor.
Tanısbay, konuşmasında, belgeselde halihazırda Türkiye'de yaşayan göçün tanıkları ile onların nesillerinin hikayelerinin yer aldığını söyledi.
Belgeselin senaryosunu Kazak gazeteci Azat Rıstanbek’in üstlendiğini belirten Tanısbay, yapım için Türkiye’deki Kazakların yoğun yaşadığı İzmir, Salihli, Niğde, İstanbul'da çekimlerin yapıldığını aktardı.
Belgeselde, Türkiye’ye göç eden Kazakların ilk yerleşim yeri olan Niğde’deki Altay köyünün tarihine de yer verildiğini anlatan Tanısbay, "Bu belgesel ile Kazakistan’ın genç kuşağına bir dönem Kazakların neden ana vatanlarını terk etmek zorunda kaldıklarını anlatmak istedik." dedi.
Kazakların Anadolu’ya göçü 18 yıl sürdü
Saparbekulı da 1940’larda başlayan Kazakların Anadolu’ya göçünün toplamda 18 yıl sürdüğünü dile getirdi.
Yaklaşık 20 bine yakın Kazak’ın yola çıktığı zor ve acı dolu göçün sonunda sadece 1852’sinin Anadolu topraklarına ulaşabildiğini kaydeden Saparbekulı, "Bu 1852 Kazak’ı bağrına basan dönemin Türkiye Başbakanı Adnan Menderes’in destekleri sayesinde şu anda Anadolu’daki Kazakların sayısı 30 bini aştı." ifadesini kullandı.
"Türkistan ve Almatı’daki sokaklara Adnan Menderes’in isminin verilmesini memnuniyetle karşıladık"
Türkiye’nin Astana Büyükelçisi Ekici ise belgeselin aynı kökten gelen kardeş halkların zor zamanlarında birbirine sahip çıkmasının en güzel örneği olduğunu belirtti.
Ekici, 1952-1954 yıllarında "demokrasi şehidi" Menderes’in aldığı kararla Pakistan, Hindistan ve Keşmir’de zor durumda kalan Kazakların Türkiye’ye kabul edildiğini anımsatarak şunları kaydetti:
"Biz Kurtuluş Savaşı döneminde Kazakların milli şairi Mağcan Cumabayev’in Anadolu Türklerine destek amaçlı yazdığı 'Uzaktaki Kardeşime' şiirini hiçbir zaman unutmayacağız. Mustafa Çokay’ın dediği gibi 'Her bir Türk'ün iki vatanı vardır. İlki kendi vatanı, ikincisi Türkiye’dir'. Böylece Altay’dan çıkan Kazak kardeşlerimizin göçü Türkiye’de sona erdi. Bu göçün 70. yılında Kazakistan’ın Türkistan ve Almatı gibi şehirlerindeki sokaklara Adnan Menderes’in isminin verilmesini memnuniyetle karşıladık.”
27 Mayıs 1960 darbesinin ardından idam edilen eski başbakanlardan Menderes, Türkiye Kazakları için saygın bir devlet önderi olarak biliniyor. Menderes’in 1952’deki kararının ardından Kazakların Pakistan üzerinden Türkiye’ye göçü başlamıştı.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev de 12 Kasım 2021’de İstanbul’da gerçekleşen Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde yaptığı konuşmasında, geçen yüzyılın ortalarında kaderin cilvesi ile büyük zorluklar atlatarak Anadolu topraklarına gelen binlerce Kazak ailesine kucağını açan Menderes’i saygı ve minnetle anmıştı.