15 Mayıs 2022 12:22
Turan Halk Müziği Grubu, 14 yıldır canlı performansları ve isimleriyle özellikle Türk dünyasının dört bir yanındaki dinleyicilerin büyük beğenisini topluyor.
Kazakistan’ın kültür başkenti Almatı’da sanat hayatını sürdüren grup, 30’dan fazla milli çalgıyı bir arada kullanarak halk müziği icra ediyor.
Böylece grup, kendine özgü yorumuyla modern sanatın gölgesinde kalan eski halk müziğini yeniden sevdiriyor.
2008’de Almatı’daki Kurmangazı Kazak Ulusal Konservatuarının 2 sınıf öğrencileri olan 5 arkadaşın bir araya gelerek kurdukları Turan Halk Müziği Grubu'nun her bir üyesi en az 5 geleneksel müzik aleti çalabiliyor.
Kuruldukları tarihten bu yana 70’e yakın ülkede 600’den fazla konser veren Turan Halk Müziği Grubu, 28 Mayıs’ta Mersin'de sahne almaya hazırlanıyor.
"Kazakistan’ın yurt dışındaki bir nevi kültür markası haline geldik"
Turan Halk Müziği Grubu Üyesi Serik Nurmoldayev, grubun başarı hikayesini anlattı.
Nurmoldayev, kuruldukları ilk dönemde konserlerine sadece 10 ila 20 kişinin geldiğini anlatarak şu andaki dinleyici kitlesine ulaşmak için büyük çaba sarf ettiklerini söyledi.
Kendilerine özgü yorum ve sahne tarzı oluşturmak için gece gündüz Kazak halk müziğinin usta isimleriyle çalışma yaptıklarını belirten Nurmoldayev, ilk zamanlarda unutulmuş geleneksel aletleri keşfetmek için Almatı’daki Halk Müzik Enstrümanları Müzesi’nde aylarca araştırma yürüttüklerini kaydetti.
Nurmoldayev, bugünde Kazakistan’ın yurt dışındaki bir nevi kültür markası haline geldiklerini ifade ederek, "Artık Kazakistan’a gezi turu düzenleyen yurt dışındaki turizm acenteleri Almatı’da veya başka şehirlerde bizim konserimiz varsa güzergahlarına dahil ediyor. Sadece Kazakistan’da deği,l dünyanın dört bir yanında fan kulüpleri dediğimiz bizim sanatımızı ve sahnemizi daha yakından takip eden dinleyici kitlemiz var. Özellikle gençlerden oluşan dinleyici kitlemizin olması bizi ayrıca mutlu ediyor." dedi.
Hatta kendilerinden ders alan yabancı öğrencilerin de olduğunu aktaran Nurmoldayev, "Grubumuzun kopuz (bağlama) çalan üyesi Maksat Medeubek, şu anda Macaristan’da yaşayan bir kız çocuğuna çevrim içi kopuz dersi veriyor. Ders alanlar arasında Fransızlar, Amerikalılar da var. Bunların hepsi bizim yurt dışındaki konserlerimize katılan ve daha sonra milli çalgılarımıza ilgi duyarak öğrenmek için bize ulaşanlar.” diye konuştu.
"Türkiye’de ‘Er Turan’ olarak tanınıyoruz"
Nurmoldayev, Türkiye’de de grubun büyük dinleyici kitlesi olduğuna işaret ederek, "Türkiye’de bizim sahnemiz çok beğeniliyor. Kendi aramızda 'Türkiye, bizim ikinci evimiz' diyoruz. Çünkü her yıl mutlaka en az 2 kere orada sahne alıyoruz. Dinleyici kitlesi muhteşem ve o atmosferi yaşamak ayrıca güzel bir his." diye konuştu.
Son dönemde Türk dünyasından büyük bir ilgi gördüklerini anlatan Nurmoldayev, Türkiye’de "Er Turan" olarak tanındıklarını ifade etti.
Nurmoldayev, Turan Halk Müziği Grubu'nun müziklerinin Türk televizyon dizileri ile reklam filmlerinde kullanıldığına dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Ertuğrul dizisine yazdığımız müzik büyük beğeni topladı. ‘İsimsizler’ adlı dizide de bizim müziğimiz kullanıldı. Şu anda ABD’nin bir film şirketiyle anlaştık. Bu alanda büyük bir sürprizimiz var.”
"Başarımızın sadece yüzde 1’ni yeteneğimiz, diğer yüzde 99’unu emek oluşturuyor”
Turan Halk Müziği Grubu'nun diğer üyesi Baurcan Bekmuhanbet, grubun dünya markası haline gelmesindeki temel ilkenin çalışma disiplini olduğunu vurgulayarak, "Başarımızın sadece yüzde 1'i yeteneğimiz, diğer yüzde 99’unu emek oluşturuyor." değerlendirmesini yaptı.
Bekmuhanbet, 14 yıl içinde 3 albüm çıkardıklarını belirterek, "Repertuvarımızın yüzde 80’ini kendimizin çıkardığı eserler oluşturuyor. Kalanı da halk sanatçılarımıza ait.” dedi.