16 Mart 2022 13:50
Ukrayna'nın başkenti Kiev'de, Rusya yanlısı eski Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç'in Avrupa Birliği (AB) Ortaklık Anlaşması'nı imzalamaması üzerine 21 Kasım 2013'te protesto gösterileri başladı.
Yanukoviç'in sokak gösterileri ve halkın tepkisi üzerine 22 Şubat'ta ülkeden kaçmasının ardından Batı yanlısı siyasetçiler yönetimi devraldı.
Yeni yönetimin iş başına gelmesi üzerine yarımadada konuşlu bulunan Rus üssünden çıkan askeri birlikler ülkenin çeşitli şehirlerinde görünür hale geldi.
Ukrayna ile Rusya arasında Rus Karadeniz Filosunun konumuyla ilgili 28 Mayıs 1997 ve 21 Nisan 2010'da yapılan anlaşmalara aykırı olmasına rağmen Rus birlikleri yarımada üzerinde hareket ederek yer değişikliği yaptı.
Rusya yanlıları, Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için 25 Şubat 2014'te Parlamentoya baskı uygulamaya başladı. 400 civarında Rusya yanlısı, Kırım Parlamentosunu basarak Kırım'ın bağımsızlığını ilan etmesi için referandum kararı almasını talep etti.
Yarımadada askeri üniformalı, üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan silahlı kişiler, 27 Şubat 2014'ten itibaren kamu binalarında kontrolü ele almaya başladı.
"Yeşil adamlar" olarak adlandırılan Rusya yanlısı milis güçleri, kısa sürede hükümet binalarının yanı sıra Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosunu da ele geçirdi.
"Yeşil adamlar"ın gölgesinde referandum
Eli silahlı "yeşil adamların" gölgesinde 6 Mart 2014'te toplanan Kırım Özerk Cumhuriyeti Parlamentosu, Kırım'ın Rusya'ya bağlanması için referandum yapılması kararı alındığını ilan etti. Bu süreçten itibaren yeşil adamlar, Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara baskı yaparak onları yarımadadan uzaklaştırmaya çalıştı.
Kırım Tatarları, Parlamentonun bu kararına karşı çıkıp boykot kararı alsa da 16 Mart 2014'te yarımadada sözde referanduma gidildi. Rusya yanlısı silahlı güçlerin kontrolündeki referandum sonucunda Moskova'nın da beklediği kararın Kırım'ın Rusya'ya bağlanması yönünde çıktığı bildirildi.
Referanduma başta Birleşmiş Milletler (BM) olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve Türkiye dahil pek çok ülke karşı çıktı ve referandumu geçersiz saydı.
Moskova yönetimi ise referandumu tanıdı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Mart 2014'te Kremlin Sarayı'ndaki törende "Kırım ve Sivastopol'ün Rusya'ya bağlanması ve yeni federal bölgeler oluşturulmasını" öngören yasayı imzaladı. Böylece Rusya, Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü tanımasına ilişkin 1994'te imzaladığı Budapeşte Memorandumu'na aykırı olmasına rağmen Kırım'ı yasa dışı ilhak etmiş oldu.
Yasa dışı ilhaktan sonra Kırım Tatar Türklerine baskılar arttı. Kırım'ın Rusya yönetimine geçmesinden sonra "26 Şubat olayları" gerekçesiyle başta yöneticiler olmak üzere Ukrayna yanlısı Kırım Tatar Türkleri baskı altına alındı, hakları ihlal edilmeye ve tutuklanmaya başladı.
Kırım Tatarlarının iradesini temsil eden Kırım Tatar Milli Meclisi, aşırıcı örgüt kapsamına alındı ve faaliyetleri yasaklandı.
Kırım'da 4 Eylül 2021'de de Rus güvenlik güçleri, Kırım Tatar Milli Meclisi Başkan Yardımcısı Neriman Celal'in de aralarında olduğu 5 Kırım Tatar Türkü'nü gözaltına aldı ve akabinde Rus mahkemesi tutuklu yargılanmalarına hükmetti.
İlhakın 8. yılında Rusya’nın Ukrayna'ya saldırısı
Kırım Yarımadası'nın yasa dışı ilhakının 8. yılında Ukrayna'nın diğer şehirleri de Rusya'nın saldırısı nedeniyle aynı tehlikeyle karşı karşıya kaldı.
Rusya, 2021 sonlarında Ukrayna sınırında on binlerce asker konuşlandırmaya başladı. ABD, Rusya'nın işgale hazırlandığını yinelerken Rusya bunu reddetti.
Batılı ülkeler, Rusya'yı yaptırımlar uygulamakla tehdit ederken Moskova yönetimi, Donbas'taki ayrılıkçı sözde yönetimleri tanıdı ve 24 Şubat'ta Ukrayna topraklarına saldırı başlattı.
Bir yandan iki tarafın heyetleri arasında savaşın 5. gününde başlayan müzakereler sürse de Rusya'nın, Ukrayna'ya doğudan, kuzeyden ve güneyden saldırısı 21 gündür devam ediyor.
Rusya Savunma Bakanlığı, 2 Mart'ta Rus ordusunun Ukrayna'nın Herson şehrini ele geçirdiğini açıkladı.
Yerel basında, "Rusya'nın, Rus ordusunun girdiği Herson'da sözde 'Herson Halk Cumhuriyeti'nin kurulması için sahte bir referandum düzenlemeyi planladığına" ilişkin haberler çıktı.
Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba, Ukrayna'nın Herson bölgesinde "sahte referandum" planlaması durumunda Rusya'ya sert yaptırımlar getirilmesini istedi.
Rus birliklerince ele geçirilen Herson kentinde binlerce kişi Ukrayna bayraklarıyla sokağa çıktı ve Rusya karşıtı gösteriler düzenledi.