18 Mayıs 2022 13:08
Tatar, Miçotakis'in "Kıbrıs'ta iki devletli bir çözümü asla kabul etmeyeceğiz" dediğini aktararak, "Kıbrıs'ta 'işgal' diye bir şey yoktur, bir işgal varsa o da Yunanistan'ın işgalidir. Yunanistan, defalarca Kıbrıs'ı işgal etmeye çalıştı." ifadelerini kullandı.
Yunanistan'ın İngiliz idaresi döneminde papazları kışkırtarak Ada'yı Yunanistan'a bağlamak istediğini dile getiren Tatar, terör örgütü EOKA'nın Yeoryos Grivas'ı Kıbrıs'a gönderdiğini ve Grivas'ın her türlü katliamı yaptığını kaydetti.
Tatar, "Yunanistan'ın tarih boyunca tek amacı, Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamaktı, hiç rahat durmadılar. Buradaki bütün çatışmanın, savaşın ve insan ölümlerinin sebebi, Yunanistan'ın bencilliği ve kışkırtmasıdır. Bütün yapmak istedikleri, Ege Adaları ve Kıbrıs'ı egemenlik alanlarına alarak Türkiye'yi sarmaktı. Büyük Yunanistan hayaliyle Türkiye'yi Anadolu'ya hapsetmek istediler, hala bu hayalleri var." diye konuştu.
Kıbrıs'ta 1960 Anlaşmaları'nın imzalanmasıyla Türkler ile Rumların eşitliği temelinde "Kıbrıs Cumhuriyeti"nin kurulduğunu hatırlatan Tatar, anlaşmanın ardından Rum ve Yunan ikilisinin bunu bir "geçiş dönemi" olarak gördüğünü ve esas amaçlarının "Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak" olduğunu açıkladıklarının altını çizdi.
"15 Temmuz 1974'te bu Ada'da resmen Yunanistan'ın işgali yaşandı"
Tatar, Kıbrıs Türklerinin 1963'ten 1974'e kadar katliamlara uğradığını, acılar çektiğini ve göçler verdiğini ancak direnmeye devam ettiğini kaydederek, "15 Temmuz 1974'te bu Ada'da resmen Yunanistan'ın işgali yaşandı. Yunanistan'daki cuntanın girişimiyle Enosis'i savunan Makarios'u bile devirip, derhal Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanması için o meşhur darbeyi yaptılar." dedi.
Bunun üzerine Türkiye'nin 20 Temmuz 1974'te Kıbrıs Barış Harekatı'nı gerçekleştirdiğini hatırlatan Tatar, o günden sonra Kıbrıs'ta yeni bir dönem başladığını ve KKTC'nin bu coğrafyada kökleştiğini söyledi.
Tatar, Yunanistan'ın her zaman "kendini beğenmiş" ve "bencil" tavrını sürdürdüğüne dikkati çekerek, Miçotakis'in Kongredeki konuşmasında da sadece Yunan medeniyetini öne çıkardığını kaydetti.
Osmanlı'nın Kıbrıs'ı 1571'de fethetmesiyle Ada'nın egemenliğini de asırlarca elinde bulundurduğunu ifade eden Tatar, Ada'nın 1878'den 1960'a kadar İngiliz idaresinde olduğu döneminde Rumların nüfuslarını hızla artırdığını vurguladı.
Tatar, "Bizim Kıbrıs'ta tek istediğimiz ve mücadelemiz, eşitlik temelinde, yan yana yaşayan iki ayrı devlet içindir. Bunun sağlanması ve gençliğimize bu mirası bırakmak için çalışıyoruz. Egemen eşitliği bıraktığınız ve federal bir anlayışa döndüğünüz anda her şeyi kaybedersiniz." diye konuştu.
"Yunanistan'ın zihniyeti, hala Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak"
Kıbrıs'ta federal bir anlaşma ve Ada'nın tamamıyla AB'ye alınması halinde Türkiye'nin garantörlük hakkını da sorgulanmasının gündeme geleceğine işaret eden Tatar, Türkiye'nin Ada'dan ayrılması halinde ulusal çıkarlarının tehlikeye gireceklerinin ve böyle bir durumu asla kabul edemeyeceklerinin altını çizdi.
Tatar, "Kıbrıs'ta kesinlikle ancak egemenlik temelinde bir anlaşmayla varlığımızı sürdürebiliriz. Onların oyunlarına kesinlikle gelmeyeceğiz. Bizim arkamızda 80 milyonluk Türkiye var. Biz, Anadolu'ya bağlıyız. Miçotakis, nerede konuşma yaparsa yapsın hala Kıbrıs'ın gerçeklerini görmüyor. Yunanistan'ın zihniyeti, hala Kıbrıs'ı Yunanistan'a bağlamak ve Enosis'tir. Bu hayalle bütün dünyayı kandırmaya devam ediyorlar." ifadelerini kullandı.
Kıbrıs'ta federal bir çözüm olmasını öngörerek alınan BM kararlarının üzerinden yarım asrı aşkın süre geçtiğinin altını çizen Tatar, bunun üzerinden çok süre geçtiğini, varılacak bir anlaşmanın Kıbrıs'ın mevcut gerçeklerine göre olması gerektiğini ve KKTC'den vazgeçmeyeceklerini vurguladı.