27 Temmuz 2021 16:20
Tarih boyunca yetiştirdiği ilim ve fikir adamları, sanatçı ve alimleriyle bilinen, onların ardında bıraktığı eserlerle dünyada Türk-İslam mimarisinin zirveye ulaştığı şehirlerden Buhara, ziyaretçilerini maneviyatıyla da kuşatıyor.
Zerefşan Nehri havzasında büyük bir vahada yer alan Buhara, köklü tarihinin yanı sıra sahip olduğu manevi atmosferle de ziyaretçilerini büyülüyor. Geçmişin izlerini taşıyan şehrin sokaklarında yürürken, her köşe başında İslam tarihi ve kültürüne ait kıymetli bir esere rastlamak mümkün.
Özbekistan'ın diğer birçok şehri gibi Buhara da bir dönemin Türk-İslam mimarisinin en güzel örneklerinin görülebileceği ihtişamlı camilere, yüksek minarelere, mavinin farklı tonlarının kullanıldığı kervansaraylara ve çinilerle kaplı medreselere sahip. Şehirde, asırlardır din adamlarını yetiştiren bazı medreseler ise günümüzde de bu görevini icra etmeye devam ediyor.
Yüzyıllar boyunca kervanların geçtiği önemli ticaret yollarına ev sahipliği yapan Buhara, bu özelliğiyle farklı dinlere mensup toplumların yollarının kesiştiği en kadim şehirlerinden biri. Çeşitli dönemlerde Zerdüştler, Budistler, Hristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlara ev sahipliği yapan şehrin tarihi geçmişinin, 2 bin 500 yıl öncesine dayandığı fakat buradaki ilk insan yerleşimlerinin çok daha eskiye uzandığı biliniyor.