04 Temmuz 2020 14:03
Rus basınında gazeteci ve uzmanlar anayasa değişikliğinde hem Putin’e yeniden devlet başkanı adayı olma imkanı sağlayan düzenleme nedeniyle hem de oylamanın sonucunun gerçekleri yansıtmadığı iddiasıyla eleştirilerde bulundu.
Bazı uzmanlar da bu oylama ile Putin’in kendisini çevreleyenlere meydan okuduğunu ve halktan yeniden destek alarak gücünü sergilediğini savundu.
"Halk Putin’den yoruldu"
Oylamaya karşı “Hayır” kampanyası yürüten muhalif isimlerden Andrey Pivovarov, anayasa değişikliği halk oylamasının gayrimeşru olduğunu öne sürdü. Halkın Putin’den yorulduğunu iddia eden Pivovarov, artık protestoların dozunun artırılmasının önemli olduğunu ifade etti.
Rus siyaset bilimci Yekaterina Şulman, anayasa değişikliklerine yüzde 78 destek verildiğine halkın ikna edilmesinin çok zor olacağını belirterek, sandık çıkış anketlerinin farklı olduğunu savundu. Şulman, bu şekilde destek oyunun yüksek gösterilmesinin değişikliklere karşı oy verenleri sindirmek ve demoralize etmek için olduğunu öne sürdü.
Siyaset bilimci Gleb Pavlovskiy ise anayasa değişikliği halk oylaması sonucunun ülke halkının neredeyse yarısına yakınının açık bir şekilde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i desteklemediğini gösterdiğini ifade etti.
Pavlovskiy, “Oylama dev bir skandal. Sisteme karşı çıkanların düşman olarak algılanması mümkün olamaz. Yöneticiler de değişikliklere karşı oy kullandı.” yorumunda bulundu.
Rus muhalif aktivist Aleksey Navalnıy, oylamaya itiraz etmenin mümkün olmadığını öne sürerek, Rusya’nın Afrika’dan daha kötü göründüğünü belirtti. Bunun siyasi sonucu olarak Rusya’nın geri kalmış ülke haline dönüştüğünü ve halkın fakirleştiğini belirten Navalnıy, her yıl 150 bin kişinin ülkeyi terk ettiğini bildirdi.
Moskova’nın Yankısı (Ekho Moskvı) yazarlarından gazeteci Viktor Şenderoviç, Rusya’da anayasanın daha önce de işlevselliğinin olmadığını, sadece bazı siyasi dengesizliği ölçmek için bir tür ölçü aleti gibi işlediğini savundu. Şenderoviç, “Şimdi eski anayasa kaldırıldı ve yenisi ise gayrimeşru. Bu durum pandoranın açık kutusudur.” İfadelerini kullandı.
Carnegie Moskova Merkezi yazarlarından, R.Politik siyasi analiz şirketinin kurucusu Tatyana Stanovaya ise Putin’in anayasa değişikliğiyle birlikte ülkedeki “elit kesime” bir mesaj verdiğini söyledi.
Putin’in, etrafındaki üst düzey isimlerin “Putin sonrası” dönemle çok fazla vakit kaybedeceği endişesi taşıdığını belirten Stanovaya, “Putin, 1 Temmuz oylamasıyla onu çevreleyenlere meydan okuyor ve Rusya’nın değişen gerçekliğini reddediyor. Şürekasına veliaht aramalarını ve kendi geleceklerini tartışmayı yasaklıyor.” görüşünü aktardı.
“Putin’e güvenoyu verildi”
Rusya’nın tanınan gazetecilerinden Vladimir Pozner, kişisel internet sitesinde kaleme aldığı değerlendirmede, oylama sonuçlarının kendisini şaşırtmadığını belirtti.
Halkın oylamayı anayasa değişiklikleri yerine Putin’e bir güvenoyu olarak gördüğünü savunan Pozner, “Oylamanın ardından hükümetle halk arasındaki ilişkinin değişeceğini düşünmüyorum. Eğer değişiklik yapılan 206 maddenin tümünü incelerseniz, bunu çoğu insanın yapmadığını düşünüyorum, burada iktidar ile halk arasında kritik değişiklikler getirebilecek şeyler bulunmuyor.” ifadelerini kullandı.
Pozner, oy verenlerin yüzde 78’nin değişiklikleri onaylandığını anımsatarak, “Ancak Moskova ve Nijniy Novgorod gibi yerlerde desteğin daha az olması dikkat çekicidir.” dedi.