16 Kasım 2020 11:53
Azerbaycan'da, yıllardır işgal altında bulunan toprakların Azerbaycan ordusunca kurtarılmasının sevinci yaşanıyor. Dağlık Karabağ'ın sembol şehirlerinden Şuşa'nın yeniden gerçek sahiplerine dönmesi Azerbaycanlıların sevincini kat kat artırmış durumda.
Ülkenin farklı yerlerinde yaşayan Şuşalı aileler de bir zamanlar terk etmek zorunda kaldıkları memleketlerinin işgalcilerden temizlenmesini bayram havasında karşılıyor.
Şuşalılar, sabırsızlıkla yıllardır ayrı kaldıkları vatanlarına kavuşacakları, özlemlerine son verilecek günü bekliyor.
Bakü'de yaşayan Meherremovlar ailesinde de Şuşa sevinci yaşanıyor. Baba Hamlet Meherremov, anne Sugayet Medetova ve Şuşa'dan ayrılmak zorunda kaldıklarında küçük yaşlarda olan 3 çocukları bugün torunlarıyla artık büyük aile olarak Şuşa'ya dönecekleri günü iple çekiyor.
Hamlet Meherremov, Şuşa'daki evlerinin tapusunu ve diğer evraklarını bugüne kadar sakladığı yerden çıkartarak sevinçle torunlarına gösteriyor ve orada bir evlerinin olduğunu, ata yurtlarına dönecekleri ana sayılı günler kaldığını söylüyor.
Meherremov, yaptığı açıklamada, tam bir Azerbaycan için Karabağ'ın şart olduğunu, tam bir Karabağ için de Şuşa'nın vazgeçilmez olduğunu belirterek, "Şuşa benim için Azerbaycan demektir." dedi.
Şuşa'dan çıktıklarında fotoğraf albümlerini ve evlerine ait evrakları yanlarında götürdüklerini söyleyen Meherremov, "Bir gün geri döneceğimizi biliyorduk. Artık gerçeğe dönüştü. Oraya yalın ayak, emekleyerek bile giderim. Mutlaka döneceğiz." şeklinde konuştu.
Sugayet Medetova da yıllardır her gün Şuşa'yı rüyalarında gördüğünü, doğduğu toprakları hiçbir zaman aklından çıkarmadığını söyledi.
Medetova, Şuşa'ya döneceklerine olan inancı hiçbir zaman kaybetmediklerine dikkati çekerek, artık geri dönmek için hazırlıklara başladıklarını, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in söylediği anda döneceklerini kaydetti.
"Tek isteğim sadece ve sadece Şuşa'ya dönmek"
Benzer sevinç Hasanov ailesinde de yaşanıyor. Hasanov ailesi de evlerinin tapu ve anahtarını yıllardır sakladıkları sandıktan çıkardı.
Bakü'deki evlerini Azerbaycan ve Türkiye bayraklarıyla süsleyen Hasanov ailesinde günlerdir bayram yaşanıyor. Aile, kendilerini kutlamak ve "gözünüz aydın" demek için gelen misafirleri ağırlıyor.
Ailenin büyüğü Beybala Hasanov, torunlarına henüz görmedikleri Şuşa'nın güzelliklerini ve orada yaşadığı günlerini anlatıyor.
Hasanov, devletin izin vereceği ilk gün çocuklarını ve torunlarını da alıp memleketine döneceğini, yıllardır anlata anlata bitiremediği Şuşa'ya kavuşacağını belirtiyor.
Bugüne kadar vatanına dönme ümidini bir gün bile kaybetmediğini vurgulayan Hasanov, "Şuşa denince temiz hava, yeşil ormanlar, dağlar, buz gibi pınarlar akla geliyor. Şuşa bizim her şeyimiz. Döneceğimize inanıyordum. İnanmasaydım tapuları ve anahtarları bugüne kadar saklamazdım. Şuşa'nın geri alınmasına sadece biz değil tüm Azerbaycan sevindi." dedi.
Anne Gulabe Hasanova, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Şuşa'nın kurtuluşunu ilan ettiğinde anlatılamaz derecede sevinç yaşadığını, çok mutlu olduklarını kaydetti.
Evlerinin ve ecdatlarının mezarlarının Şuşa'da kaldığını anlatan Hasanova, "Bizim Bakü'deki evimiz çok iyi fakat yine de Şuşa'daki evimizi, kendi memleketimizi istiyoruz. Tek isteğim sadece ve sadece Şuşa'ya dönmek." ifadesini kullandı.
Azerbaycan tarih ve kültürünün simgelerinden olmasının yanı sıra hem bölgeye hakim coğrafi konumu hem de Dağlık Karabağ'ın en büyük şehri Hankendi'ye giden yolun üzerinde bulunması nedeniyle stratejik önem taşıyan Şuşa, 8 Mayıs 1992'de Ermenistan güçlerince işgal edilmişti.
Azerbaycan ordusu, Şuşa'yı 8 Kasım'da işgalden kurtarmıştı.