14 Kasım 2020 18:37
Ermenistan'ın balistik füzelerle saldırdığı ve 26 sivilin yaşamını yitirdiği Gence kentine gelen, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan "Ermenistan'ın Azerbaycan'a Saldırması ile Başlayan Gerilim ve Çatışma Sürecinde Yaşanan Hak İhlalleri ve Türkiye'deki Ermeni Vatandaşlarının Durumu Alt Komisyonu"nun üyeleri, yıkılan binaların bulunduğu alana karanfil bırakarak dua etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Hakan Çavuşoğlu, bölgede çalışan basın mensuplarının 27 Eylül'den itibaren zor şartlar altında hakikatleri ve gerçekleri dünyaya aktardığını belirterek onlara teşekkür etti.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde Ermenistan'ın Azerbaycan'a saldırılarıyla ortaya çıkan hak ihlallerinin araştırılması alt komisyonunu kurduklarını ifade eden Çavuşoğlu, çalışmalarına dün akşam itibarıyla başladıklarını belirterek, "Azerbaycan'da yapmış olduğumuz çalışmalar meydana gelen hak ihlallerinin araştırılması, incelenmesi ve bir rapora bağlanması ile ilgilidir." diye konuştu.
"Ermenistan uyruklu kişilerin dahi mağduriyete uğradığı, hayatını kaybettiğini hepimiz biliyoruz"
Uluslararası çatışma sürecinde devletlerin kullanacakları yöntem ve silahlar bakımından sınırsız tercih yapma hakkına sahip olmadığına değinen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
"Askeri gereklilikler ile insani mülahazalar arasında bir denge olması gerekmektedir. Yaklaşık 30 yıla varan Karabağ bölgesi ve etrafındaki 7 rayonun işgali süreci, son olarak 12 Temmuz ve 27 Temmuz'da Ermenistan tarafından başlatılan saldırılar neticesinde, Azerbaycan ordusu da işgal altındaki topraklarını işgalden kurtarmak için girişim başlatmıştır. Çatışmalar daha ziyade Karabağ bölgesi denen işgal altındaki topraklar üzerinde gerçekleşmiştir. Azerbaycan sınırları içerisinde bu çatışma yaşanmıştır. Sivillerin yaşadığı bölgelere Ermenistan sınırları içinden çok sayıda füze ve bombalar atılmış, saldırılar düzenlenmiştir. Cenevre sözleşmelerinin 4 nolu protokolü gereği herhangi bir uluslararası çatışma sürecinde bir devletin savaşa taraf olmayan, sivil alanları bombalaması suç olarak düzenlenmiştir. Bu bakımdan Ermenistan, askeri gereklilik olmaksızın, sivil hayatın rutin olarak devam ettiği bir yere; Gence, Berde ve Terter'e saldırması savaş suçudur. Ve burada çocuklar, yaşlılar, hatta Ermenistan uyruklu kişilerin dahi mağduriyete uğradığı, hayatını kaybettiğini hepimiz biliyoruz."
Ermenistan'ın bilerek ve isteyerek gerçekleştirmiş olduğu saldırıların insanlığa karşı suç vasfında olduğunu belirten Çavuşoğlu, "1998 yılında imzalanan Roma statüsüyle beraber, kalıcı, yetkili bir uluslararası ceza mahkemesi kurulmuştur. 117 ülke bu uluslararası ceza mahkemesinin statüsüne taraf olmuştur. Ancak Ermenistan ve Azerbaycan bu statüye taraf değildir. Dolayısıyla uluslararası ceza mahkemesi, savcılığı resen bu noktada bir soruşturma başlatamıyor. Aynı şekilde taraf Azerbaycan'da burada bir müracaatta bulunamıyor. Bunun tek istisnası vardır. O istisna da BM tarafından uluslararası ceza mahkemesinin görevlendirilmesi istisnasıdır." dedi.
"İnsanlığa karşı suçlar konusunda uluslararası kurumlar harekete geçmemiş, adeta görmezden gelmiştir"
Beklentilerinin insanlığa karşı suçlar nedeniyle bu suçları lider bazında planlayan da dahil olmak üzere, tetiği çeken, düğmeye basan, organizasyon içinde bulunan kim varsa adaletin önüne çıkarılarak yargılanması, hak ettiği cezalara çarptırılması olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Bu aynı zamanda burada bekleyen mağdurların yüreğini serinleteceği gibi, bundan sonra bu kabul suçların işlenmemesi için de caydırıcı olacaktır. Burada yaşanan insanlığa karşı işlenen suçların gerçekleştiği sırada biz dilerdik ki; uluslararası toplum, BM, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu tam da bizim bugün yapmakta olduğumuzu buraya gelerek yapsınlar, gerekli raporları tanzim edip bu noktada bir adım atsınlar. Maalesef yaşanan süreç bize gösterdi ki birçok alanda olduğu gibi Ermenistan'ın Azerbaycan'a dönük saldırılarıyla burada işlenen insanlığa karşı suçlar konusunda bu uluslararası kurumlar harekete geçmemişler, adeta görmezden gelmişlerdir. Biz burada yaşananları kayıt altına almak, gelecek nesillere ibret vesikası olarak bırakmak ve elbette suçluların cezalandırılması için bir ön ayak olmak bakımından bu raporu hazırlayarak meclis başkanlığımıza sunacağız. Gence'de bu süreçte 26 sivil, çocuk hayatını kaybetmiş, şehit olmuştur. Onların yakınlarıyla birebir temas sağlayarak, olayın oluş şekli, meydana geldiği saat ve vefat edenler konusunda kendilerinin bilgilerini alacağız ve çalışmamıza yarın itibarıyla Berde ve Terter'de sürdüreceğiz."