09 Kasım 2023 16:48
Temelleri, SSCB’nin dağılmasının ardından 1992 yılında atılan Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), resmi olarak 3 Ekim 2009'da Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye tarafından imzalanan Nahçıvan Anlaşması'yla ve “Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Keneşi-Türk Konseyi)” adıyla kuruldu.
2019'daki Bakü Zirvesi'nde, Özbekistan'ın da katılımıyla üye ülke sayısı 5'e çıkan teşkilatta Türkmenistan, Macaristan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) "gözlemci üye" olarak yer alıyor.
12 Kasım 2021'de düzenlenen 8. Liderler Zirvesi'nde birliğin adı, "Türk Devletleri Teşkilatı (TDT)" olarak değiştirildi. Bu değişim, uluslararası camiada Türk dünyasındaki entegrasyon sürecinde yeni bir dönemin başlangıcı şeklinde yorumlandı.
14 yılda, 4,5 milyon kilometrelik bir coğrafyaya yayılan, bünyesinde 300 milyonluk bir nüfusu barındıran ve önemli iş birliklerine imza atan TDT’nin bu yılki zirvesi, geçtiğimiz hafta Kazakistan’ın başkenti Astana’da “Türk Devri” mottosuyla gerçekleştirildi.
“Türk Devri” teması, üye ülkelerin kısa sürede entegrasyonlarını tamamlamak adına önemli adımlar atması, Rusya, Çin, ABD ve Fransa gibi ülkelerin Orta Asya’da nüfuz kurma çabalarına bir cevap niteliği taşıyor.
Zirvede liderlerin yapmış olduğu açıklamaların genel yansıması, ekonomi, ticaret, ulaştırma, lojistik gibi alanlarda iş birliği ve beraberlik vurgusuydu. Bu iş birliğine dair atılan somut adımlar ise Türk Yatırım Fonu, Türk Kalkınma Bankası, "Turan" Özel Ekonomik Bölgesi (TURANSEZ) ve Türk Devletleri Ticari İş Birliği Araştırma Merkezi gibi girişimleri içeriyor.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in zirvede Göktürk hakanı Bilge Kağan’ın (ö. 734) “Ey Türk Ulusu, kendine dön, kendini anla, daha da yükseleceksin.” sözünü kullanması adeta zirvenin mottosuna yapılan bir atıf niteliğindeydi. Zira, Göktürkler (552-745) tarihte ilk defa Türk adını kullanan ve Türk boylarını birleştiren devletti. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in de Türklerin yükselişinin, Türk birliği yani Turan ile ve kendi tarihlerine sahip çıkarak sağlanacağını ifade ettiği çıkarımı yapılabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasında, Türk dünyasında dil birliğine değindi ve “Özellikle birlik ve beraberliğimizin güçlenmesi için dil birliğinin önemi aşikardır.” dedi. Erdoğan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin gözlemci statüsüyle müteakip toplantıda yer alması ve Türkmenistan’ın tam üye statüsüne geçişi hususlarına da vurgu yaptı. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı üye ülkelerce tebrik edilirken, ev sahibi Kazakistan ise 100. yıla özgü hazırladıkları video ile Türkiye’nin ve Türk halkının Kazakistan için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Bildiriden Notlar
Zirve sonunda kabul edilen 156 maddelik Astana Bildirisi'ndeki, liderlerin Türk halklarının ortak tarih, dil, kültür, gelenek ve değerleri temelinde çok taraflı iş birliğini ilerletmeye yönelik kararlılıkları, gerçek bir “Türk Devri” yaratabilmek için hayati önem taşıyor.
Bildiride, Türk dünyasının değerleri ile çıkarlarının bölgesel ve uluslararası alanda daha fazla tanıtılması ve buna yönelik bütüncül bir tutum geliştirilmesiyle ilgili hususlar ön plana çıktı. Özelikle üye ülkeler arasında hızla, ticaretin ve ulaşımın kolaylaştırılmasına yönelik yeni hatlar kurulmaya ve geliştirilmeye çalışılıyor. Bu anlamda, bildiride hem Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hem de Cumhurbaşkanı Mirziyoyev’in önemine değindiği Hazar geçişli doğu-batı-orta koridoru, demiryolu hatları ve çok modlu ulaşım yollarına ilişkin girişimler de yer aldı.
Yine Azerbaycan’ın egemenliğinin yeniden tesis edilmesine ilişkin memnuniyet duyulması ve KKTC’nin Türk dünyasının ayrılmaz parçası olarak tanımlanması hususları bildirinin önemli noktalarından.
12 Kasım 2021’deki zirvede kabul edilen 2040 Türk Dünyası Vizyonu Belgesi’ne paralel bir şekilde hazırlanan Astana Bildirisi, “Türk Devri”nin gereklerini, hedeflerini ve önemini yansıtacak şekilde kaleme alınmış. Zira, 2040 Türk Dünyası Vizyonu Belgesi’nde altı çizilen siyasi, enerji, ticaret, ulaşım, güvenlik, bilgi teknolojileri, kültür ve diaspora gibi alanlarda yapılacak ortaklıklara ilişkin atılan somut adımlar Astana Bildirisi’nde büyük ölçüde yer aldı. Zirvede yaşanan gelişmeler, liderlerin yaptıkları konuşmalar ve sonuç olarak Astana Bildirisi göz önüne alındığında, 10. TDT Zirvesi gerçek anlamıyla “Türk Devri” mottosuna uygun bir şekilde gerçekleştirildi. Tüm bu gelişmeler ışığında 21. Yüzyılın Türk Devri olması hiç de imkansız görünmüyor.
Anahtar Kelimeler: tdt, zirve, türk devri,