31 Ağustos 2022 11:26
Türk-Kazak iş birliğinin ilk projesi olan AYÜ, 30 yıldır sadece iki ülkenin değil, bölgedeki diğer Türk devletleri öğrencilerinin de tercih ettiği eğitim kurumlarının başında geliyor.
Bugüne kadar 50'den fazla bilim dalında 90 bini aşkın mezun veren üniversitede halihazırda 10 bine yakın öğrenci eğitim alıyor.
Türkistan'ın simgesi Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'ne yürüme mesafesinde yer alan üniversite kampüsünde okul binalarının yanı sıra kütüphane, sosyal ve kültürel tesisler, hastane ve spor salonları faaliyet gösteriyor.
"Türkistan'ın kalkınmasında Ahmet Yesevi Üniversitesinin payı büyük"
Türk dünyasının manevi başkenti Türkistan ile büyümeye devam eden üniversitenin faaliyetlerini AYÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Cengiz Tomar, bu yıl üniversitenin kuruluşunun 30. yıl dönümünü kutladıklarını belirterek "Üniversitemiz ilk faaliyetine başladığında Türkistan kasaba niteliğinde bir yermiş ama 30 yılda geldiği mesafeye baktığınız zaman burada üniversitenin büyük payı olduğunu görüyoruz." dedi.
Türkistan'daki devlet ve özel kurumlarda görev yapanların çoğunun AYÜ mezunu olduğunu kaydeden Tomar, "Kazakistan'ın diğer bölgelerinde de genellikle Türkçe bilen insanlar bizim mezunumuz." ifadesini kullandı.
Tomar, Türkistan'ın eyalet merkezi olması ve resmi olarak Türk dünyasının manevi başkenti ilan edilmesi gibi faktörlerin son 2 yılda kentin kalkınmasına önemli katkı sağladığına işaret ederek şöyle devam etti:
"Şehirde havalimanının açılması üniversitemize çok büyük bir avantaj sağladı. Türkiye'den çok değerli bilim insanlarını getiriyoruz. Bu sayede Tıp Fakültesi hastanemizde Türkistan'da daha önce yapılmamış ameliyatlar yapılıyor. Buradaki Kazak doktorları Türkiye'ye gönderiyoruz."
Tomar, ayrıca üniversite olarak sadece eğitim alanında değil, genel anlamda bölgenin kalkınması için hizmet ettiklerini belirterek "Ahmet Yesevi Üniversitesi sadece Türkistan'a değil artık Türk-Kazak dostluğuna hizmet eden bir üniversite." diye konuştu.
"Dil bildikleri için de öğrencilerimizin büyük bir kısmı işsiz kalmıyor"
AYÜ'yü diğer üniversitelerden farklı kılan birçok unsurun bulunduğunu aktaran Tomar, şunları kaydetti:
"Bir kere iki ülkenin üniversitesiyiz. Diplomalarımız hem Türkiye'de hem Kazakistan'da ve Türk dünyasının her yerinde uluslararası diploma gibi tanınıyor. Denkliğe ihtiyacımız yok. Türk dünyasının her tarafından burslu gelen öğrencilerimize 1000 dolar yıllık gidiş geliş ücreti veriyoruz. Aynı zamanda hem Kazakistan hem Türkiye tarafından 150 dolar civarında burs ödeneği yapılıyor."
Tomar, üniversitenin öğrencilerine sağladığı en büyük avantajın 4 dili aynı anda öğrenebilmeleri olduğunu ifade ederek "Hem Türkiye hem Kazakistan'dan hocalarımız var. Türkçe, Kazakça, Rusça ve İngilizce öğretiyoruz. Bu sene de merkezimizde Arapça derslerine başlıyoruz. Eğer öğrenci çalışkan ise 4 dili öğrenip mezun olabiliyor. Dil bildikleri için de öğrencilerimizin büyük bir kısmı işsiz kalmıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Reytingi yüksek dergilerde bilimsel çalışmaları yayımlananlara 2 bin dolara kadar makale ödülü verdiklerini dile getiren Tomar, bu yıl ayrıca AYÜ'nün QS sıralamasında dünya üniversiteleri arasında ilk 750'de yer aldığı bilgisini de paylaştı.
"Her yıl ulusal ve uluslararası müsabakalarda 250 civarında madalya kazanıyoruz"
Tomar, yeni eğitim ve öğretim döneminde 190'ı Türk dünyasından olmak üzere yaklaşık 1500 yeni öğrenci kabulü gerçekleştireceklerini söyleyerek "Bu yıl epey bir ilgi var. Kalite arttıkça ve insanlar bunu duydukça daha da kaliteli öğrencilerin geleceğini düşünüyorum." dedi.
Öğrencileri her alanda geliştirmek istediklerini aktaran Tomar, "Bu yıl 80 başarılı öğrencimizi 20 günlüğüne Türkiye'ye götürdük. Nevşehir, Bolu, Bilecik, Balıkesir, Konya, Ankara ve İstanbul'u gezdirdik. Sporda çok başarılıyız. Her yıl ulusal ve uluslararası müsabakalarda 250 civarında madalya kazanıyoruz. Sanatta da çok iyiyiz. Kampüsümüzde buna gerekli her türlü imkan var." ifadelerini kullandı.