25 Eylül 2024 11:42
Türk Dil Kurumu (TDK) Başkanı Prof. Dr. Osman Mert, 26-27 Eylül'de Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun yeni binasında düzenlenecek 10. Uluslararası Türk Dili Kurultayı'na ilişkin açıklamalarda bulundu.
İlki 1932'de düzenlenen Türk Dili Kurultayı'ndan bugüne 26 Eylül'ün "Dil Bayramı" olarak kutlandığını anımsatan Mert, bütün Türkçe sevdalılarının Dil Bayramı'nı kutladı.
"Dil, milletlerin dünya sahnesindeki görünümlerinin aynasıdır. Onda milletlerin geçmişe dair izlerini ve gelecek beklentilerini görmek mümkündür. Kültürün DNA'sı dildir dense yeridir." ifadelerini kullanan Mert, Asya'dan Avrupa'nın içlerine kadar her yönüyle izi görülen Türk milletinin, böylesine geniş bir coğrafyaya yayılmasının yanında derin köklere sahip olduğunu belirtti.
Oğuzuyla, Kıpçağıyla ve Karluğuyla 12 milyon kilometrekareye yayılmış olan Türk milletinin ve Türk dilinin varlığını sürdürmesinin, bu değerler uğrunda sarsılmaz bir ülküyle çalışmakla mümkün olduğunu belirten Mert, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş yıllarının, devleti yönetenler ve onu Türk milletine yakışır bir biçimde çağdaş medeniyetler düzeyine çıkarmak isteyenler için birçok zorluk ve engeli barındırdığının altını çizdi.
Osman Mert, kapsayıcı bir bakış açısına sahip olan ve Köktürk Yazıtlarındaki kutlu çağrıyı takip eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurucu bir lider olarak devleti bir yandan maddi dayanaklar üzerinde sağlam bir biçimde tutmaya çalışırken bir yandan da Türk milletinin zengin, manevi gücünü yeniden diriltmek için uğraştığını vurguladı.
Atatürk'ün, bu kutlu gaye uğrunda bilimsel çalışmalar yapmak üzere Türkiyat Enstitüsü'nün 1924, Türk Tarih Kurumu'nun 1931, Türk Dil Kurumu'nun 1932, Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesinin 1935 yılında kurulmasına öncülük ettiğini belirten Mert, "Kısa sürede peş peşe kurulan bu kıymetli bilim ve kültür direklerimiz sayesinde özellikle Türk tarihinin, Türk kültürünün ve Türk dilinin derin köklerine inilerek çok önemli çalışmalar yapılmıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Türk dilinin Türk milleti için ne kadar önemli olduğunu şu özlü sözüyle adeta kulağımıza küpe etmiştir: 'Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir. Türk demek, Türkçe demektir.'" ifadelerini kullandı.
Genelde Türk dünyasının, özelde Türkiye Cumhuriyeti'nin kültür ve bilim gözdesi olan Türk Dil Kurumu'nun kuruluş gayesinden sapmadan günün şart ve sorumluluklarını da birlikte değerlendirerek çalışmalarını yürüttüğünü belirten Mert, şunları kaydetti:
"Türk Dil Kurumu olarak teknolojik gelişmenin bir sonucu olarak dijital çağın imkanlarından en verimli şekilde yararlanmak, Türklük bilimi aleminde ve yurt içinde görev alanıyla ilgili olarak ihtiyaçlara cevap verme düşüncesiyle hizmet etmekteyiz. Her 4 yılda bir Türk dünyasının ve Türklük biliminin araştırmacılarını buluşturan Türk Dili Kurultayı'nın hem bilimsel hem de kültür diplomasisi bakımından önemi büyüktür. Bütün katılımcılara teşekkür eder, 10. Türk Dili Kurultayı'nın Türklük bilimine katkılar sunmasını dilerim. Kurultaya 21 ülkeden 167 araştırmacı katılacak. Ayrıca kurultayın açılış bölümünde 'Türk Diline Hizmet Ödülü'nün üçüncüsünü vereceğiz."
Mert, kurultayın kapanış oturumundan sonra Kurumun, "10. Türk Dili Kurultayı Sonuç Bildirisi"ni Türklük bilimi çevreleri ve kamuoyuyla paylaşacaklarını da sözlerine ekledi.
Anahtar Kelimeler: türk dil kurumu, kurultay,