Mahir 1970'li yılların sonunda İstanbul Üniversitesi’nde bir öğrencidir; aynı zamanda dönemin sürükleyiciliği içerişinde siyasetle ilgilenmekte, ülkücü harekete yakın durmaktadır. Belgin ise Mahir ile aynı bölümde eğitim görmektedir. Ülkücü hareketin herkes birbirinin ya bacısı, ya ağabeyi ya da kardeşidir hukukuna rağmen, gönüllerine söz dinletemezler ve Sirkeci’de Can Pastanesi’nde buluşurlar. Fakat dönemin kanlı eylemleri arasında sevdaları uzun soluklu olamaz. Üzerine bir de 1980 ihtilali gelince tüm bağları kopar. Hayatta kalmak için Şeyh Edebali’nin dergahına sığınan Mahir’in günlerini yüreği Cemre adındaki bir kızla yanıp tutuşan, yarım akıllı Zafer dolduracaktır.