Yıllarca çalışıp didinen Berber Ali, büyük oğlu Münir’i yanına çırak alıp mesleğini ona öğretmiş, oğlunun koluna altın bileziğini takmıştır… Ortağı Nuri ile işlettikleri dükkân, üç çocuğunu bugünlere getirecek kadar iş yapmaktadır çok şükür. Berber Ali bir süredir yeni açılacak iş merkezindeki dükkânlardan birini kiralayıp ortağı Nuri ile birlikte işleri büyütmeyi planlamaktadır. Yıllardan beri ayakta makas sallamaktan yorulan Ali, hem Münir’e biraz sorumluluk vermek hem de kendisi biraz dinlenmek için bu planı yapmış ve ortağı Nuri’ye fikrini açmıştır. Fakat Nuri normalde üstüne atlayacağı bu fikre nedense yanaşmamış; Ali’nin ısrarlarını her seferinde geri çevirmiş, onu oyalamıştır. Ali, eski ahbabı olan belediye başkanının da yardımıyla dükkânı kiralama aşamasına gelmiştir. Belediye başkanının yanına gittiğinde aslında Nuri’nin o dükkânı çoktan kiraladığını ve bunu kendisinden sakladığını öğrenir. Ali’yi asıl dükkânla alakalı hayallerinin suya düşmesi değil kardeşi diye bildiği ortağından yediği kazık üzmüştür. Halil İbrahim Sofrası, TRT AVAZ'da...