Arama Sonuçları

Programlar

Hangimiz Sevmedik

Hangimiz Sevmedik”in senaryosu  Alphan Dikmen ve Başak Angigün’e ait.


36 yıl önce… Adile ve Münir aynı mahallede doğmuş, beraber büyümüş iki gençti. Çocukluklarından beri birbirlerine aşıktılar... Fakat iki ortak olan babaları, incir çekirdeğini doldurmayacak bir nedenden tartışıp, yollarını ayırınca, Adile ve Münir’in gönül yollarını da birbirlerine sonsuza dek kapatmışlardı. Ailelerini bir araya getirmek, onları ikna etmek için her şeyi deneyen iki genç, başarılı olamayınca, kaçıp, evlenmeye karar verdiler. Sabaha karşı mahalle meydanındaki çınarın altında buluşmak için sözleşen Adile ve Münir, Muğla’ya, Münir’in asker arkadaşının yanına kaçacaklardı. Kaçmak için herşeyi planlayan iki gencin hesaba katmadıkları önemli bir detay vardı. Kaçmaya karar verdikleri gece, tarihler 12 Eylül 1980’i gösteriyordu ve asker yönetime el koymuştu.

 Anlaştıkları gibi, aileler uyuduktan sonra mahalle meydanındaki çınarın altına giden ve Adile’yi beklemeye başlayan Münir, büyük bir sürprizle karşılaşır. Yönetime el koyan askerler, elinde valizle gecenin o saatinde tek başına meydanda gördükleri Münir’i sorgusuz sualsiz gözaltına alırlar. Her şeyden habersiz, çınarın altına gelen Adile, sabaha kadar beklemesine karşın Münir’in gelmediğini görünce, sevdiği gencin onunla kaçmaya cesaret edemediğini, kendisinden, aşklarından vazgeçtiğini düşünerek büyük bir yıkım yaşar. Münir 2 ay suçsuz yere gözaltında tutulduktan sonra, serbest kalır. Fakat, mahalleye geri döndüğünde, iki genç aşğın tekrar bir araya gelme ihtimali kalmamıştır. Münir’e çok öfkelenen Adile, uzun zamandır kendisini isteyen adamla evlenir. Adile’nin kendisinden vazgeçtiğine emin olan Münir de kısa süre sonra başka biriyle evlenir. Kaderleri bir gece de değişen ikili için, artık 35 yıl boyunca değişmeyecek tek şey vardır. Birbirlerine olan öfke ve nefretleri… Bu öfkeyle yıllarca hiç konuşmayan, bir araya gelmeyen Münir ve Adile’nin inadını kırmak için tüm sevdikleri ellerinden geleni yaparlar. Ama  ne -birbirlerine yıllardır tıpkı onlar gibi aşık olan- Münir’in kardeşi Şener ve Adile’nin kardeşi Ayşen, ne çocukluk arkadaşları, dostları, komşuları, ne de çocukluklarından beri birbirlerine aşık olan Adile’nin oğlu Tarık ve Münir’in kızı Itır onları bu inattan vazgeçirebilirler.

 Münir ve Adile inat ve öfkeyle kaderden ve aşktan kaçabileceklerini düşünerek hayatlarının en büyük yanlışına düşerler. Tarık ve Itır’ın mahalleye döndükleri gün, mahallede şenlik havası yaratırken, büyük bir sırrı da beraberinde getirir. Okullarını bitiren, Itır ve Tarık, ailelerinin düşmanlığına karşın, birbirlerine deli gibi aşıktırlar ve anne-babalarının evlenmelerine müsaade etmeyeceklerini bildiklerinden, mahalleye dönmeden önce gizlice nikahlanırlar. Bu nikahın şahitleri ise; mahallenin bir türlü kavuşamayan aşıkları Şener ve Ayşen’dir…
 Herşeyden habersiz çocuklarını gelişinin mutluluğunu yaşayan Adile ve Münir geleceğe dair planlarını yapmışlardır. Adile Diş Hekimi çıkan oğluna mahallede bir muayenehane, Münir ise Avukat kızına bir büro açacaktır. Bu defa kader değil, Münir’in uslanmaz kardeşi, mahallenin tescilli batağı ve sahtekarı Şener oynar oyunu. Ve Münir’le Adile dünür olduklarından bile habersizken, kendilerini aynı evin %50 hissedarı olarak bulurlar.
Büyük nefretlerinin altında, ölümsüz bir aşkı da besleyen Münir ve Adile, artık hem dünür, hem de ortaktırlar.

Son Güncelleme: 10 Ocak 2018 13:46

Sufi Klipler

Proje kapsamında hazırlanan kliplerle Türk Tasavvuf Musikisi’nin gözde örneklerini, ilahilerin sözlerindeki incelikli anlamı, çarpıcı ve yenilikçi görsel imajlarla desteklenmiş şekilde izleme fırsatı bulacaksınız. Onur Ünlü’nün yönetmenliğinde çekimleri gerçekleştirilen kliplerde, birbirinden ilginç ve iddialı sanatçılar, tasavvuf musikisinin seçkin eserlerini yorumladılar. Hayko Cepkin, sözleri Pir Sultan Abdal’a ait olan ‘Demedim mi?’ adlı ilahiyi, Sabahat Akkiraz sözü ve müziği Neyzen Tevfik’e ait olan ‘Hicran Kucağında’ adlı ilahiyi, Türk pop müziğinin saygın isimlerinden Deniz Arcak da ‘Sevdim Seni Mabuduma’ adlı ilahiyi, Urfa yöresinin yeni kuşak gazelhanlarından Bekir Çiçek ‘Milki Beka’dan Gelmişem’ ve ‘Ey Dide Nedir Uyku’ ilahilerini seslendirirken, Beynelmilel filminin ünlü yönetmeni Sırrı Süreyya Önder de cümbüşüyle kendisine eşlik etti. Birkaç yıl önce kaybettiğimiz büyük müzisyen Cem Karaca, sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Allah Yar’ adlı ilahisiyle bu Ramazan ayında bizlerle birlikte. Televizyon ve sinema seyircilerini adeta büyüleyen Şebnem Sönmez, icracılık konusunda da iddialı olduğunu gösterdi ve bir Yunus Emre ilahisini yorumlamak için kamera karşısına geçti. Bugün Hayko Cepkin “Demedim mi?” adlı ilahi ile ekranlarınıza geliyor. ‘Sufi Klipler’, TRT 1’de 15.00, 23.00’da ve TRT 2’de 01.10’da…

Son Güncelleme: 25 Nisan 2017 16:02

Mavi Kelebekler

Savaşlar er ya da geç biter. İnsanlık için bitmeyen savaş, asıl o zaman başlar… Mavi Kelebekler'de 1992-1995 yılları arasında Bosna'da yaşananlar ekrana geliyor. Yakın tarihimizin en karanlık sayfalarından biri olan Bosna Savaşı'nda yaklaşık 312.000 insan ölmüş, milyonlarca insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kalmıştır. Dizide; lise son sınıf öğrencisi, güzeller güzeli Aida ile doktor adayı Murat’ın yaşadığı aşk ve verdikleri özgürlük mücadelesi ekrana geliyor… Karşılıksız sevdin mi hiç? Derya İstanbullu… Tıp fakültesinden Murat’ın sınıf arkadaşı. Varlıklı bir ailenin kızı ve Murat’a âşık… Yol yordam bilen, bilgili, kültürlü bir kız. Gözük kara, lider vasıflı… Bosna’da yapılacak yardımda öne atılacak, Müslüman Türk kızı olarak birçok kişinin takdirini kazanacaktır. Murat, Aida ve Marko… Bir de Derya… İşte bu dörtlünün ilişkilerindeki çelişki ve çıkmazlarla, dönülmez yollarla örülüyor dizinin bölümleri… Yaman çelişkilere, savaşın kanı ve barutun kokusu eklenince, alışılmışın dışında olaylar zinciriyle çevrili bir seyirlik çıkıyor ortaya… Savaşın bilinen acımasız gerçekliğine rağmen, dizinin merak unsuru da, vurgulayacağımız farklı içerikten kaynaklanıyor. Savaşla iç içe üç yıl yaşamış mağdur ve mazlum diğer kişilere gelince, onlar da yine Bosna’dan ve Türkiye’den… Kimisi Aida’nın, kimisi Murat’ın, kimisi de Marko ve Derya’nın yakın çevresinden… Anne ve babaları, kardeş ve akrabaları, dost ve yakınları… Çetnikler, keskin nişancılar ve savaşı yöneten yüksek rütbeli komutanlar… Oyuncular:Oya Okar, Yunus Emre Yıldırımer, Cahit Gök, Gamze Topuz, Sarp Akkaya, Fikret Yıldırım Urağ, Itır Esen, İpek Tenolcay, Ruhi Sarı, Recep Aktuğ, Mehmet Ulay, Barış Çakmak, Münir Akça, Özgül Sağdıç, Bahar Yanılmaz, Suzan Kardeş, Reyhan İlhan, Yağız Atakan Savaş, Yiğit Kirazcı, Eren Hacısalihoğlu, Huban Öztoprak, Feyza Çıpa, Biğdem Karavus, Taner Turan, Fahri Öztezcan, Ege Gürel, Nurettin Sönmez ve Ahsen Yoldemir. Müzik: Kıraç

Son Güncelleme: 31 Mart 2017 15:19

Haberler

Foto Galeriler