20 Temmuz 2024 19:26
Aliyev, Şuşa'da düzenlenen "Yanlış Haberin İfşası: Dezenformasyonla Mücadele" başlıklı Global Media Forumu'nun açılışında katılımcıların sorularını yanıtladı, gündeme dair gelişmeleri değerlendirdi.
KKTC ve TDT'ye ilişkin açıklamalarda bulunan Aliyev, Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yılı dolayısıyla tebriklerini iletti.
Aliyev, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'ın Azerbaycan'da yaptığı temaslardan ve Şuşa'da düzenlenen TDT Gayriresmi Zirvesi'ne katılımından bahsederek, "Tatar'ı özellikle davet ettim. KKTC TDT'de gözlemci üyedir fakat ilk kez kendi bayrağı altında zirvede yer aldı. Biz kardeşlik borcumuzu yerine getirdik. Tatar'ın zirveye katılımı, KKTC'nin tanınmasına doğru atılan önemli adımdır. Biz her zaman Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olacağız." ifadelerini kullandı.
TDT'nin geleceğine de değinen Aliyev, "TDT'nin büyük geleceği olacağına eminim. Biz TDT'yi hep birlikte dünya çapında güç merkezine dönüştürmeliyiz. Ortak çabalarla bunu başaracağız." diye konuştu.
"Artık Azerbaycan hakkında doğru haber yapıldığında şaşırıyoruz"
Dünyada dezenformasyonun yaygınlaşmasına işaret eden Aliyev, Azerbaycan'ın da yıllarca dezenformasyona maruz kaldığını söyledi.
Aliyev, "Artık Azerbaycan hakkında doğru haber yapıldığında şaşırıyoruz. Biz etnik temizliğe maruz kalmamıza rağmen, işgale uğramamıza rağmen saldırgan olarak gösterildik." ifadesini kullandı.
"ABD seçimlerinde kimin kazanmasını istersiniz?" sorusunu yanıtlayan Aliyev, "Kararı ABD halkı verecektir fakat bu dünya için de büyük önem taşıyor. Çünkü ABD başkanının verdiği kararlardan bazı ülkelerin kaderi etkileniyor. Trump'ın seçim kampanyasında seslendirdiği düşüncelerden biri de savaşların olmaması yönündedir. Bu söylem saygıyı hak ediyor." diye konuştu.
Aliyev, ülkesinin Rusya ile ilişkileri hususunda da "Rusya ile ilişkilerimizde çözülemeyecek bir konu yok. Karşılıklı saygı, anlayış, çıkarların gözetilmesi doğrultusunda işbirliğimiz var. Sık sık yüksek düzeyli görüşmeler yapıyoruz. Yıl sonuna doğru yine görüşeceğiz. Gündemimiz çok geniş. Şu an çok yönlü ilişkiler ön planda. İkili ilişkilerde neredeyse tüm konuları çözmüş bulunuyoruz. Çok yönlü iş birliğinde ise Kuzey-Güney Ulaştırma Koridoru ön plandadır. Bu koridor, yeni jeopolitik durum nedeniyle Rus tedarikçiler için daha önemli hale gelmiştir." şeklinde konuştu.
Bazı Avrupa ülkelerinin Azerbaycan'a karşı ön yargılı tutum sergilediğini vurgulayan Aliyev, "Batı'nın bize karşı tutumuna eskiden şaşırıyorduk, şimdi umursamıyoruz. Bizde de turuncu darbe girişimleri oldu. Bu, Azerbaycan'ı uydu devlete dönüştürmeyi amaçlıyordu. Biz bunları önledik. Biz bağımsız dış politikayı, kendi kendine yeten ekonomiyi, verimli işbirliklerini seçtik. Avrupa Parlamentosu veya Avrupa Konseyindeki bizimle ilgili beyanları umursamıyoruz." dedi.
Aliyev, 2. Karabağ Savaşı'nda zafer elde ettiklerini hatırlatarak, "İşgali, verdiğimiz kurbanları ve zaferi unutmayacağız fakat bu konulara takılıp kalmayacağız." ifadesini kullandı.
Gürcistan ve Ermenistan'ın dış politikasında keskin dönüşümler yaşandığına dikkati çeken Aliyev, şöyle devam etti:
"Herkes diyor ki 'barış içerisinde bir Güney Kafkasya istiyoruz'. Bu, kadeh kaldırıldığında güzel sözlerdir. Fakat reel jeopolitikte bu böyle değildir. Ermenistan ve Gürcistan'da yeni dış politika şekillendiği bir dönemde biz bunu derinden analiz etmeliyiz. Bizim politikamız ise değişmedi ve değişmeyecek. Güney Kafkasya'da şimdi birlikte barış içerisinde yaşama olanağı var. Fakat Gürcistan ve Ermenistan'daki dış politika değişimlerinin nasıl sonuçlanacağını beklemeliyiz."
Aliyev, Sovyetler Birliği'nin son döneminde Ermenistan'da yaşayan yüz binlerce Azerbaycanlının kovulduğunu belirterek, "Biz Erivan yönetiminden Ermenistan'dan kovulan Azerbaycanlıların tarihi topraklarına nasıl döneceklerine dair açıklamalar bekliyoruz. Azerbaycanlıların bir gün Ermenistan’a döneceğine inanıyorum. Biz oraya tanklarla değil otomobille gideceğiz." diye konuştu.
Barış anlaşması metninin yaklaşık yüzde 90'ı üzerinde mutabakat sağlandı
Ermenistan'la yürüttükleri barış müzakerelerine değinen Aliyev, şunları söyledi:
"Müzakereler sürüyor. Barış anlaşması metninin yaklaşık yüzde 90'ı üzerinde mutabakat sağlandı. Ermenistan ve Azerbaycan birlikte AGİT'e Minsk Grubunun feshi için başvuruda bulunmalıdır. Minsk Grubu artık işlevsizdir. Eş başkanlar ABD ile Rusya ihtilaf halinde. Fransa'nın ise biz istemeden bu bölgede olması imkansızdır. Minsk Grubunun var olmasının bir anlamı yok. Diğer taraftan Ermenistan'ın anayasası değişmelidir. Bu onların iç işlerine karışmak anlamına gelmiyor. Ermenistan anayasasından bağımsızlık bildirgelerine atıfta bulunuyor. Bağımsızlık bildirgelerinde ise Karabağ'ın Ermenistan'a birleştirilmesi yönünde madde var. İlerleyen zamanda düşüncelerini değiştirip bizi Eylül 2020'de attığımız adımların benzeri adımlar atmayı zorlamasınlar diye anayasalarını değiştirmeliler."
"Mevcut ABD yönetimi konusunda derin hayal kırıklığı yaşıyoruz"
Aliyev, Azerbaycan'ın mevcut ABD yönetimi ile ilişkileri hususundaki soruya, "Mevcut ABD yönetimi konusunda derin hayal kırıklığı yaşıyoruz. Ermenistan'ın askeri yönde finanse edilmesi bizim için tamamen kabul edilmezdir. Güney Kafkasya'da Azerbaycan'ın çıkarlarını gözetmeyenler başarısızlığa uğrayacaktır." yanıtını verdi.
"Her zaman Filistin'in bağımsızlığını destekledik"
İsrail-Filistin çatışmasına da değinen Aliyev, "Bu çatışma bir an önce sona erdirilmelidir. Biz uzun yıllar Filistin'i ekonomik ve siyasi olarak destekledik. Her zaman Filistin'in bağımsızlığını destekledik. İki devletli çözümden yanayız. Filistin devleti kurulmalı ve Doğu Kudüs bu devletin başkenti olmalıdır. Davet edilirsek arabulucu olarak katkı verebiliriz. Fakat Arap Birliği daha etkin olmalıdır." şeklinde konuştu.
"Azerbaycan, Rus gazı satmıyor"
Aliyev, Azerbaycan'ın Rus doğal gazını sattığı yönündeki iddialara ilişkin, "Biz Rusya gazını satmıyoruz. Bu tamamen yalandır. Evet biz 1 milyar metreküplük doğal gaz anlaşması imzalamıştık. O zaman Rus gazının fiyatı daha münasipti. Bu tamamen ticari bir anlaşmaydı. Biz yılda 25 milyar metreküp gaz ihraç ediyoruz. Azerbaycan'ın Rus gazının ihracatçısı gibi sunulması tamamen yalan haberdir." ifadelerini kullandı.
Üç gün sürecek forumda, 50 ülkeden 150'den fazla katılımcı yer alıyor.