İz

1980’lerin başında savaş bölgesinden ayrılmak zorunda kalan ve Afganistan’ın Pamir Yaylası’ndan Van Erciş’e bağlı Ulu Pamir’e yerleşen Kırgız bir ailenin oğlu, Cemil. Cemil, başta kök börü (oğlak kapmaca) olmak üzere, göçebe Türk oyunlarını izlemek için Kırgızistan'da yapılacak Dünya Göçebe Oyunları'na katılmak ister. Cemil, Kırgızistan’da köklerinin izini sürerken nasıl bir değişim yaşadı? “İz” belgeseli TRT AVAZ’da.

Yaylamın Dili

Karadeniz yaylalarından farklı sanatçılarla şarkılar, türküler, halk oyunları, ağıtlar ve onların hikâyelerine yer veren “Yaylamın Dili” TRT AVAZ’da.

Ev Sineması Kuşağı "Şartlı Tahliye"

7 yıl ceza alıp 30 yıl sonra  şartlı tahliye edilen 3 kafadarın macera dolu hikâyesini izlemeye hazır mısınız?

Filmin yönetmenliğini Barış Erçetin üstlenirken, başrolleri Kerem Alışık, Tuncay Salman ve Cengiz Küçükayvaz paylaşmaktadır.

Ev sineması "Şartlı Tahliye" TRT AVAZ'da.

Dalından Soframıza

Sağlığa büyük faydası bulunan ürünleri ele alınırken o ürünün neye iyi geldiği, hangi konuda faydalı olduğu, neden tüketilmesi gerektiğini anlatan ve yöresel yemek tariflerini de paylaşan “Dalından Soframıza” TRT AVAZ’da.

Gönül Hırsızı

Gönül Hırsızı samimi ve içten hikâyesiyle sizleri; arkadaşlığın, fedakârlığın, paylaşmanın, vefanın, komşuluğun unutulmadığı bir mahalleye çağırıyor. 

Gönül Hırsızı sizleri birlikte gülen, birlikte üzülen insanların maceralarını izlemeye davet ediyor. 

ABU Şarkı Festivali

Kültürlerin ve dostluğun buluştuğu ABU Şarkı Festivali, bu yıl Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'da 7. kez düzenlenecek.

Sevilen sanatçılar Güliz Ayla ve Bahadır Tatlıöz Türkiye için yarışmaya katılıyor.

ABU Şarkı Festivali TRT AVAZ'da

Gurbette Aşk Bir Yastıkta

Başrollerini Cezmi Baskın, Gökhan Alkan, Müge Boz, Wilma Elles ve Serhat Özcan’ın paylaştığı, Gurbette Aşk, yıllar evvel Türkiye’den Almanya’ya göçmüş olan bir Türk ailesinin hikayesini ekrana taşıyor. 
 

Tarihe Açılan Odalar

Kanlı ihtilaller, ihanetler, hüsrana dönüşen hayaller…Osmanlı Devleti’nin son günleri, Dolmabahçe Sarayı’nın odalarında şekilleniyordu.

İmparatorluğun son yılları tarihe acıyla yazılırken Dolmabahçe Sarayı’nda yaşanan olaylara yalnızca odalar tanıklık ediyordu. Onlar, Tarihe Açılan Odalar’dı.

Yalaza

49 yaşında, Taraklı doğumlu marangoz İbrahim Akartürk. Dört yetişkin kızını, afacan küçük oğlunu, bunamaya başlamış bir türlü ölmeyen babasını ve evin etrafında kasap kedileri gibi dolanan damat adaylarını saymazsak, pek bir sıkıntısı yok. Ta ki, hayatının o “en önemli gün”ü gelene kadar. Karısını kaybedeli 10 sene olan İbrahim, babasının ve ahalinin zoru ile, sevmediği bir kadına, Nalan’a talip olur. Ancak, hayatı yemek tenceresinden gören Nalan’ın ikram ettiği bir mantar, İbrahim’teki bir alerjik reaksiyonu tetikler, geçici bir felç durumu yaşar. Üstelik tam da o anda, Taraklı’ya henüz gelen Alev, arabasıyla İbrahim’e çarpar. Öldü sanılan İbrahim, tezcanlı hemşehrilerinin gazıyla musalla taşına konur. Bu, İbrahim’in öldüğü gündür! Ama aynı zamanda dirildiği gündür bu: çünkü Alev’i yıllar sonra ilk defa o gün görür. Hayatının aşkı, yaşamadığı her şeyi simgeleyen, yeni bir soluk, yeni duygular ve yaşamak için yeni bir sebep. İbrahim’in hayatı, bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır. Basit bir marangozdur, ama şimdi organik tarım yapan, laptopundan tarım borsasını izleyen bu şehirli kadına aşıktır. Dört yetişkin kızı, üç uçuk damat adayı, ikide bir karakollardan topladığı bunak babası, ele avuca sığmaz küçük oğlu ve peşini bir türlü bırakmayan Nalan. Taraklı’lı bu “Çağdaş Nasrettin Hoca”nın etrafında da çılgın bir topluluk var: Alman kahveci Helmut, Deli Kezban, Milliyetçi Fatih Weissmüller… Mafyacılık oynayan Oral Abi, yardımcısı İsmail… Postacı Asil… Kazıkçı arsa spekülatörü Yaşar… Falcı Nazmiye ve diğerleri… İbrahim’in başına gelen, “pişmiş tavuğun başına” gelmeyecek ve bu çılgın korodan, insanın kanını kaynatan bir ritm çıkacak: YALAZA!..

Halil İnalcık Hakikate Adanmış Bir Ömür

6 Eylül 1917… Akşamüstü… İstanbul… Bir patlama sesi duyulur. Arkasından ikincisi: Haydarpaşa Garı bombalanmıştır. Basına uygulanan sansür nedeniyle, ne ölü sayısı tam anlaşılır, ne de olayı kimin yaptığı… Halk arasında, garı İngiliz savaş uçaklarının bombaladığı söylentisi yayılır. Dönemin hükümeti İttihat ve Terakki suskundur. Trajedinin ortasındaki bu suskunlukta, patlama sesleriyle sarsılan Kızıltoprak’taki bir köşkte o gün, uzun ömrü boyunca tarih konuşacak, bilinmeyenleri bilinir kılacak bir çocuk dünyaya gelir. O çocuk, Halil İnalcık’tır. Tüm ömrünü hakikati aramaya adayan Halil İnalcık.

İnalcık, gerçek doğum günü tarihini, ancak 86 yaşında, Emine Çaykara, kendisinin biyografisini yazarken öğrenecektir. Çünkü I. Dünya Savaşı’nın sürdüğü amansız günlerden birinde, bir Osmanlı olarak doğan İnalcık’ın doğum tarihinin not edildiği Kuran-ı Kerim kaybolmuş, İnalcık da, doğum tarihi sorulduğunda bilmiyorum demek gülünç olacağı için, kendine- içinden geldiği gibi- yeni bir doğum tarihi belirlemiştir: 26 Mayıs 1916
Mayıs, ayların en güzelidir İnalcık için. Fransız romantiklerinden Alfred de Musset de, en sevdiği şairlerden. Musset’nin “Le Nuit de Mai” yani “Mayıs Gecesi” şiirinden ilham alarak, 26 Mayıs’ı seçer doğum günü olarak… 86 yaşına kadar da, hep o gün kutlar doğum gününü… Sonrasında ise, arkadaşları, öğrencileri, meslektaşları, hocaların hocasına, tarihçilerin kutbuna, yılda iki kez, hem 26 Mayıs’ta hem de 6 Eylül’de sarılırlar ve “ İyi ki doğdun” derler.

İyi ki doğdun İnalcık!

Halil İnalcık “Hakikate Adanmış Bir Ömür” TRT AVAZ'da...

Türk Sineması "Doru"

Genç bir tay olan Doru, eski bir yarış atı olan Çenebaz'ın anlattıklarından babasının da bir paçalı at olduğunu öğrenir. Bunun üzerine hemen yollara düşer. Yanında arkadaşı Karatay da vardır. İkili, yarışlara katılmaya kadar uzanacak bu yolda birçok macerayla karşılaşır.

Bir Ada İki Göç

Göç ederken insanlar, kendilerini sarıp sarmalayan doğayı, toprağı, kültürü geride bırakarak yola koyulurlar. Hem geride kalan hayatın hüznü hem de yeni bir başlangıcın heyecanı vardır içlerinde... Bir acıklı yol hikayesidir göç. Bavullara büyük hatıraları, yitik düşleri, parçalanmış umutları doldurup yollara düşmektir. 

            Yıl 1947, Trabzon'un sahil ilçesi Sürmene... Devletin, kimine göre  nüfuslandırma kimine göre Türkleştirme politikası kapsamında, Sürmene'nin Balıklı ve Baştımar köylerinden 15 aile Gökçeada'ya göç eder. Topraklarının dağınık, engebeli oluşu ve sürekli heyelana maruz kalması, bu ailelerin göç kararını almalarında etken olur. Ve içlerinden yıllarca söküp atamayacakları bir acıklı göç hikayesinin baş kahramanları olarak bir bilinmeze doğru yollara dökülürler. Bu yolculuğun öyle yaylaya göçmek gibi olmadığını anlamaları uzun sürmez. Devlet güvencesi altında olduklarını düşünen Sürmeneli göçmenler, başka bir iklime, başka bir kültüre,  başka bir geleceğe doğru yelken açarlar. Ancak kayıklarla adaya çıktıklarındaysa Gökçeadalı Rumların tepkileriyle karşılaşırlar. İki tarafın karşılıklı önyargıları ortadan kaldırmaları biraz zaman alır, ama zamanla iki toplum bir arada yaşama kültürünün örneğini oluşturur. O tarihten sonra Gökçeada Türkiye’nin dört bir yanından sürekli iç göç alır.  

 Yıl 1973, Trabzon’un küçük ilçesi Çaykara’nın en büyük köyü Şahinkaya…Karadeniz’de bitmek bilmeyen heyelanlar ve afetler nedeniyle sürekli göç veren bir köy. Şahinkaya köyünden 61 hane, 1400 km. uzağa Gökçeada’ya yerleştirilmek üzere, büyük bir devlet töreniyle kemençe ve horon eşliğinde uğurlanır.  Adada sonradan geldikleri köyün adını alacak olan bölgeye yerleştirilirler. Her şey ilk göçten daha kolay ilerlemektedir. 
Bir ada iki göç… İki göç arasında geçen 26 yıl… İlk göç sarsıcı etkiler bırakırken, ikinci göç en iyi şekilde organize edilmiş, devlet bir nevi geçmişin hatalarını düzeltme çabası göstermiştir. 

Biz, göçü hep tek taraflı olarak, yani adalı Rum halkın cephesinden-gidenlerin çerçevesinden  gördük, duyduk ve izledik. Evet, yaşananlar acı ve yüz kızartıcıydı zaman zaman. Ama adaya göçenlerin yani gelenlerin cephesinden hiç dönüp bakmadık. Hele de aynı bölgeden Karadeniz’den 1400 km. uzağa nasıl, hangi koşullarda göçmüştü bu halk? Yaylalardan yayılan orman gülünün kokusunu almadan, kemençe sesi duymadan, derelerin çağıltısını hissetmeden geçen yıllara rağmen  Karadenizli kimliğini korumaya çalışan yeni ada sakinleri …
    
    BİR ADA İKİ GÖÇ belgeseli, Karadeniz'den Gökçeada'ya uzanan kimi zaman hüzünlü, kimi zaman eğlenceli, kimi zaman da coşkulu iki göçün hikayesini kahramanlarının ağzından anlatmaktadır. 
 

Kazakistan Parsı

Kazaksitan, Astana’nın Başkent oluşunun 20. yıldönümünü er meydanında da kutlayacak.

Birbirinden yiğit 35 Kazakistanlı pehlivan, ‘Kazakistan Parsı’ final karşılaşmasında  kozlarını paylaşacak.  

Türk Dünyasının Aksakalı, Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’ın Özel Ödülü için yapılacak güreş müsabakaları Ata diyarından Canlı olarak yayınlanacak.
 

Kazakistan Parsı,Kazakistan,Nursultan Nazarbayev,Kazak güreşi

Bekir Develi ile Annemin Yemeği

Gittiğimiz her Köyde sıcacık bir karşılanma... Ardından genç Kızımızı ve ona yemek yapmayı öğretebilecek konuşkan teyzemizi buluyoruz. Genelde ekran önüne çıkacak olanlar anne-kız veya nine-torun oluyor. Yapılacak Yemeğin hangisi olacağına karar verip malzeme hazırlığımız sürerken köy Meydanı'na açık mutfağımızı kuruyoruz.
 
Bulunduğumuz Köye özgü olmasına dikkat ettiğimiz Yemeğin yapılış aşamalarını izleyenlerle paylaşırken, bir yandan da sunucumuz Bekir Develinin köylülerle ve yemeği yapan anne-kız ile hoş sohbetini taşıyoruz ekrana. 
 
Çağın modernleşmesiyle genç kızların öğrenmeye ve yapmaya üşendiği veya yapmayı gereksiz gördüğü eski, zahmetli ve oyalayıcı yöresel yemekleri yeniden canlandırmayı amaçlarken, bir yandan acemi aşçımız ile usta teyzenin hoş diyalogları izleyenleri eğlendiriyor, diğer yandan izleyenleri teşvik etme görevini de üstleniyoruz. 
 
Sunucumuz Bekir Develinin hoş şakalarıyla süslediği sohbetlerle ve mutfağa dair püf noktalarıyla renklenen yemek programımızda, her bölümde farklı bir Köyde farklı amatör aşçılarla farklı yöresel lezzetleri izleyenlerle buluşturuyoruz. 
 
Yemek yapmayı hiç bilmeyen bir insanın bile programımızı izledikten sonra yöresel yemekleri rahatça yapabilmesini sağlayan programın her Bölümü'nün sonunda yemeği yapan amatör aşçımızın çeyizine koyması için mini fırın hediye ediyoruz. 
 
Bekir Develi ile Annemin Yemeği programı TRT AVAZ'da

Böyle Bitmesin

Nazlı ve Yusuf'un düğün gecesinde yaşanan olay, keyifle döşedikleri ve mutlu mesut yaşamayı hayal ettikleri evlerinde, eşyalarının üstünü beyaz patiskalar ile örterek, alyanslarını parmaklarından çıkartmalarına sebep olmuştur.

Ayrılıklarının etkisi, her ikisini de sarsmış, günlük yaşamlarını ve işlerini olumsuz yönde etkilemiştir. Aylar sonra gelen bir ihbar, Nazlı, Yusuf ve Komiser Nisa’yı, kadın sığınma evlerinden birisinde meydana gelen zorlu bir vakayı çözmek üzere, aynı yerde buluşturur. Soluk soluğa bir mücadele başlamıştır…

Bütün kozlarını aile üzerine oynayan, bütün derdini aile üzerinden anlatan  dizi film "Böyle Bitmesin" TRT AVAZ'da...

Osmanlı Sarayları

Çekim teknikleriyle bir ilk olma özelliğini taşıyan "Osmanlı Sarayları" belgeseliyle tarihimizin tüm ayrıntıları gün yüzüne çıkıyor.

Osmanlı Tokadı

“Tarih bugünü teftişe geliyor!” 
Her şey 28 Mayıs 1453 tarihinde, yani İstanbul’un fethinden bir gün önce başlar. Doğan Bey ve Şahin Bey, İstanbul surlarına dayanan Osmanlı ordusunun birbirine tamamen zıt karakterde iki yeniçerisidir. Tek ortak yönleri ise surlara sancağı diken nefer olmak istemeleridir. Fakat olaylar hiç de bekledikleri gibi gelişmez. Sürekli birbiriyle didişip duran Doğan ve Şahin görev yerlerini terk ederler. Bu hatalarının bedeli pahalıya patlayacaktır çünkü kötüler kötüsü Alexandros Bizansın karanlıklarından çıkıp gelmiştir ve ne pahasına olursa olsun Fatih Sultan Mehmet’i öldürmek istemektedir. Bu uğurda güzeller güzeli kızı Konstantina’yı dahi feda etmekten çekinmeyen Alexandros amacına ulaşamadan kaçar ama Doğan ve Şahin Akşemsettin Hazretleri’nin nazarından bir yere kaçamazlar. Görev yerlerini terk ettikleri için af ve aman dileyen yeniçeriler her şeye rağmen son bir fırsat isterler. Akşemsettin Hazretleri “o halde beyaz tavşanı takip edin” diyerek onlara hayatlarının fırsatını verir... Ve onları fırsatlar yüzyılına, 21. Yüzyıla gönderir… Akşemsettin Hazretleri tarafından asırlar sonrasının bugünkü İstanbul’una gönderilen yeniçeriler ne yapacaklarını bilmeden bir çıkış yolu ararken bugünde herkesin suret olarak 1453’tekilere benzediğini görürler. Burada da bir Akşemsettin vardır, bir Fatih, bir Konstantina, bir Alexandros… Fakat henüz hiç biri yeniçerilerin bildiklerini bilmemektedir. Yeniçerilerin tek bildikleri ise “ortalık fena karışacaktır!”
 

Yüzyıllık Mühür "Kadın Kahramanlar"

Yüzyıllık Mühür
‘’Yüzyıllık Mühür, Çanakkale Öyküleri’’ dizi projesi, iki seneden fazla süren yoğun bir emeğin ürünü. Çanakkale savaşını konu alan Çanakkale öyküleri projesi tarihsel iddiasının yanında, işleniş biçimiyle de, ülkemiz yayıncılığında özel bir yere sahip olacağına şüphe yok. Proje tasarımını Miraç Kazancı’nın yaptığı dizi, beşer bölümlü; ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'', olmak üzere üç ana konudan oluşturulmuş. Her konu kendi içinde işleniş biçimiyle bir bütünlük oluşturmakta, her biri seyircide ayrı bir tat bırakacak şekilde ele alınmaktadır. Seyirci, her bölümde ayrı bir sürpriz, her bölümde büyük bir yapbozun, ayrı bir parçasıyla karşılaşacaktır.  ''Genç Kahramanlar'', ''Kadın Kahramanlar'', ''Milel-i Selase (Gayrimüslim) Kahramanlar'' olmak üzere ele alınan üç ana çalışmada, her konu iç içe geçmiş beş öyküden oluşmaktadır. Her bir hikâye kendi içinde bağımsız, kendi karakterleri ile ilerlese de o beş öykünün karakterleri ve o karakterlerin yazgıları bir şekilde iç içe geçmiş durumdadır.
Tarihi bir konuyu işleyen bu projeyi benzerlerinden ayıran en dikkat çekici özelliklerinden bir diğeri de, ‘’Kadın Kahramanlar’’ ve ‘’Gayrimüslim Kahramanlar’’  konularının işleniş şekli. Alışılagelmiş, hamasi ve kolaycı bir anlatım yerine, tarihi gerçekliklerden hareketle dönemin ruhunu anlatmaya çalışan bir proje Yüz Yıllık Mühür. Osmanlı vatandaşı olan tüm etnik unsurların vatanseverliğini, vatan toprağına göz diken işgalci kuvvetlere ‘’gâvur’’ diye saldıran gayrimüslim vatandaşlarımızın kahramanlığını gerçeğe müdahale etmeden, hak ettiği değerle anlatmaktadır. Fedakârlıkları ile düşmanın bile saygısını kazanan Anadolu kadınının kahramanlığı da Yüz Yıllık Mühür dizisinin en önemli referanslarından biri.    
Yapımcılığını Galibarda Fikir Sanat adına Miraç Kazancı’nın üstlendiği Yüz Yıllık Mühür dizi projesi, yaklaşık yüz kişilik bir ekibin titiz çalışmalarıyla çekimlerini gerçekleştirdi. Prodüksiyonuyla da ön plana çıkan projede Çanakkale Savaşının bütün ayrıntıları gerçeğini aratmayacak bir şekilde yeniden üretilmiş. Yoğun emek isteyen, yüksek maliyet gerektiren birçok ayrıntı, tarihsel sorumluluk bilinciyle hayata geçirilmiş durumda. Yüzyıllık Mühür dizi projesinin, savaş dönemini yansıtan dev dekorlarla, titiz bir çalışmayla tüm tarihsel gerçekliği yansıtan büyük bir platoda beş ay süren keyifli bir çalışma sonrasında çekimleri tamamlandı.

Sürünün Zor Yolculuğu

Trabzon’un Of ilçesinde 4 nesildir küçükbaş hayvancılıkla uğraşan Hacıahmetoğlu Ailesi kendi bölgelerinde sürü sahibi olan ailelerin son temsilcilerindendir. Ailede ise sadece Burhan Hacıahmetoğlu bu işi yapmakta, annesi ile babası ise kendisine her açıdan destek olmaktadır.

Belgesel, Hacıahmetoğlu Ailesi’nin keçi sürüsü ile birlikte ilkbaharda Doğu Karadeniz’in zor ve değişken iklim- yeryüzü koşullarında Trabzon Ancumah’tan Bayburt – Kılıçkaya Yaylası’ndaki evlerine yolculuklarını, Kılıçkaya Yaylası’ndaki yaşantılarını ve sonbaharda Trabzon Ancumah’a geri dönüşlerini anlatıyor.        

Şehir Kaçakları

Şehrin karmaşasından bir gün de olsa kaçarak kendinizle yalnız kalmak düşüncesi, yaylalar, şelaleler, kanyonlar, küçük dağlar, dereler ve mağaralar...

Şehir Kaçakları, doğanın farklı güzelliklerini izletirken sade olmanın da güzelliğini sergiliyor.

Şehir Kaçakları TRT AVAZ ekranında...

YTB desteğiyle Türk dünyasının gençleri TEKNOFEST'te bir araya geldi

Yurt dışında eğitimlerini sürdüren ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) desteğiyle TEKNOFEST'e katılan genç mühendis adayları, Türk Devletleri Teşkilatı 2. Diaspora Gençleri Forumu kapsamında, üye devletlerin diasporalarından gelen gençlerle festivalde buluştu.

YTB,TEKNOFEST

Türkiye ile Ukrayna arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Resmi Gazete'de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylanan Türkiye ile Ukrayna arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması Resmi Gazete'nin mükerrer sayısında yayımlandı.

türkiye,ukrayna,serbest ticaret anlaşması,resmi gazete

Kazakistan, 3 Ekim Türk Devletleri İşbirliği Günü dolayısıyla kutlama mesajı yayımladı

Kazakistan Dışişleri Bakanlığı, Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) kurucu belgesi olan Nahçıvan Anlaşması’nın 15. yıl dönümü vesilesiyle Türk dünyasının 3 Ekim Türk Devletleri İşbirliği Günü’nü kutlayan mesaj paylaştı.

kazakistan,tdt

"Türk Dünyasında Kültürel Miras ve Koruma" konferansı İstanbul'da gerçekleştirildi

Türk Kültür ve Miras Vakfınca "Alan Yönetimi Deneyim Paylaşımı Programı" kapsamında düzenlenen "Türk Dünyasında Kültürel Miras ve Koruma" konferansı, İstanbul Ticaret Üniversitesi Sütlüce Kampüsü'nde gerçekleştirildi

Türk Dünyasında Kültürel Miras ve Koruma

Türk Haber Ajansları Birliğinin logosu belirlendi

Türk Haber Ajansları Birliğinin (ATNA) resmi logosu onaylandı.

türk haber ajansı,logo

Kazakistan, Türk devletleri ile basitleştirilmiş gümrük koridoru oluşturulmasına ilişkin anlaşmayı onayladı

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türk Devletleri Teşkilatına (TDT) üye ülkelerin hükümetleri arasında basitleştirilmiş bir gümrük koridorunun oluşturulmasına ilişkin anlaşmanın onaylanmasını öngören kanunu imzaladı.

kazakistan,tokayev,gümrük koridoru

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Ermenistan'ı silahlandıran ülkeleri uyardı

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan ordusunun savaş yeteneğinin artırıldığını ve gerekli düzeyde teçhizat ikmalinin sağlandığını belirterek "Ermenistan, Fransa'dan ücretsiz silah alıyor. Bu çok ciddi konudur. Ermenistan'ı silahlandıranlar, bundan sonra yaşanacak olayların doğrudan sorumlusu olacaklarını bilmelidirler." dedi.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev,Ermenistan

Azerbaycan Anayasa Mahkemesi, 1 Eylül'de yapılan parlamento seçimlerinin sonuçlarını onayladı

Azerbaycan Anayasa Mahkemesi, 1 Eylül'de yapılan Milli Meclis seçimlerinin sonuçlarını onayladı.

azerbaycan anayasa mahkemesi,parlamento seçimleri

Özbekistan hakkında "uygunsuz konuşan" yabancıların ülkeye girişi yasaklanıyor

Özbekistan Senatosu, ülke hakkında "uygunsuz konuşan" yabancıların yurtta bulunmalarının ve girişlerinin yasaklanmasını öngören yasa değişikliğini onayladı.

özbekistan,uygunsuz konuşma

Kazakistan'da Aral Gölü'nü kurtarmaya yönelik eylem planı onaylandı

Kazakistan'ın başkenti Astana'da toplanan Uluslararası Aral Gölü Kurtarma Fonu (IFAS) Yönetim Kurulu, Aral Gölü'nü kurtarmaya yönelik eylem planını imzaladı.

Kazakistan,Aral Gölü

Azerbaycan'da 1 Eylül'de yapılan Parlamento Seçimleri'nin resmi sonuçları açıklandı

Azerbaycan Merkezi Seçim Kurulu, 1 Eylül'de yapılan Milli Meclis Seçimleri'nin resmi sonuç protokolünü onayladı.

azerbaycan,parlamento,seçim

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Sakarya Zaferi'ne ilişkin paylaşım

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sakarya Zaferi'nin 103'üncü yıl dönümünü tebrik etti.

cumhurbaşkanı erdoğan,sakarya zaferi

Kazakistan'daki 5. Dünya Göçebe Oyunları, kapanış töreniyle sona erdi

Kazakistan'ın ev sahipliğinde yaklaşık 90 ülkeden 2 binden fazla sporcunun katılımıyla düzenlenen 5. Dünya Göçebe Oyunları, kapanış töreniyle sona ererken Türkiye, organizasyonu 2 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalyayla tamamladı.

kazakistan,5. dünya göçebe oyunları,kapanış töreni

Türkiye ile Özbekistan arasında "Yol Haritası" belgesi imzalandı

Dışişleri Bakanlığının X sosyal medya platformundan yapılan paylaşımda, iki ülke arasındaki iş birliğini kurumsallaştırmak amacıyla bir "Yol Haritası" belgesi imzalandığı belirtildi.

türkiye,özbekistan,yol haritası

Türkiye Maarif Vakfı tarafından yayımlanan "Şiirler, Güller, Işıklar" eseri tanıtıldı

Türkiye Maarif Vakfı (TMV) tarafından Zigetvar Kalesi'nde bulunan Kanuni Sultan Süleyman Camisi'nin tanıtılması ve Kanuni Sultan Süleyman'ın şiirlerinin ziyaretçilerle paylaşılması amacıyla hazırlanan "Şiirler, Güller, Işıklar" kitabının tanıtım programı Macaristan'da yapıldı.

Türkiye Maarif Vakfı,Zigetvar Kalesi

DEK Başkanı Bilal Erdoğan:'' Türk devletlerinin potansiyeli çok büyük"

Kazakistan'daki 5. Dünya Göçebe Oyunları'nı takip eden Dünya Etnospor Konfederasyonu (DEK) Başkanı Bilal Erdoğan, "Türk gençlerinin ortak bir geleceği paylaşma fikriyle Türk dünyasını ortak bir coğrafya olarak görmesi lazım." dedi.

Kazakistan,Türk Dünyası

Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınır görüşmeleri konusunda yeni gelişme...

Ermenistan hükümeti, Azerbaycan ile sınırın belirlenmesi konusunda iki ülke komisyonlarının çalışma esaslarını düzenleyen ortak yönetmeliği onayladı.

Ermenistan hükümeti,Azerbaycan

Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev halka seslendi

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 2025 yılına ilişkin Kazakistan'ın siyasi ve sosyo-ekonomik kalkınma planlarını paylaştı.

tokayev,kazakistan,kalkınma planı

Büyük Zafer'in 102. yılında Gökdoğan hedefi tam isabetle vurdu

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ilk yerli ve milli havadan havaya görüş ötesi füzesi Gökdoğan'ın havadaki hedef uçağı tam isabetle vurduğu anları paylaştı.

Gökdoğan,30 Ağustos Zafer Bayramı

Bulgaristan, AB Komisyonu üyeliğine adaylarını belirledi

Bulgaristan hükümeti, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu üyeliğine aday olarak Ekaterin Mihaylova ve Yulian Popov’un isimlerini sundu.

bulgaristan,ab komisyonu,aday