Arama Sonuçları

Programlar

Sufi Klipler

Proje kapsamında hazırlanan kliplerle Türk Tasavvuf Musikisi’nin gözde örneklerini, ilahilerin sözlerindeki incelikli anlamı, çarpıcı ve yenilikçi görsel imajlarla desteklenmiş şekilde izleme fırsatı bulacaksınız. Onur Ünlü’nün yönetmenliğinde çekimleri gerçekleştirilen kliplerde, birbirinden ilginç ve iddialı sanatçılar, tasavvuf musikisinin seçkin eserlerini yorumladılar. Hayko Cepkin, sözleri Pir Sultan Abdal’a ait olan ‘Demedim mi?’ adlı ilahiyi, Sabahat Akkiraz sözü ve müziği Neyzen Tevfik’e ait olan ‘Hicran Kucağında’ adlı ilahiyi, Türk pop müziğinin saygın isimlerinden Deniz Arcak da ‘Sevdim Seni Mabuduma’ adlı ilahiyi, Urfa yöresinin yeni kuşak gazelhanlarından Bekir Çiçek ‘Milki Beka’dan Gelmişem’ ve ‘Ey Dide Nedir Uyku’ ilahilerini seslendirirken, Beynelmilel filminin ünlü yönetmeni Sırrı Süreyya Önder de cümbüşüyle kendisine eşlik etti. Birkaç yıl önce kaybettiğimiz büyük müzisyen Cem Karaca, sözü ve müziği kendisine ait olan ‘Allah Yar’ adlı ilahisiyle bu Ramazan ayında bizlerle birlikte. Televizyon ve sinema seyircilerini adeta büyüleyen Şebnem Sönmez, icracılık konusunda da iddialı olduğunu gösterdi ve bir Yunus Emre ilahisini yorumlamak için kamera karşısına geçti. Bugün Hayko Cepkin “Demedim mi?” adlı ilahi ile ekranlarınıza geliyor. ‘Sufi Klipler’, TRT 1’de 15.00, 23.00’da ve TRT 2’de 01.10’da…

Son Güncelleme: 25 Nisan 2017 16:02

Aynadaki Düşman

Düşman aynada beliriyor, yüzleşmeye hazır mısın? Geçmişini arayan sıra dışı bir gencin sıra dışı hikâyesi, TRT ekranlarından seyirciyle buluşuyor. Aynadaki Düşman, kurgusal bir olayın dekorunda, sizleri ülkenin yakın tarihine ışık tutacak sürükleyici bir maceraya davet ediyor. Yönetmenliğini Hakan Kurşun’un, yapımcılığını İsmail Özer’in üstlendiği dizide; Şafak Sezer, Haluk Piyes, Mine Tugay, Mahir Günşıray, Fadik Sevin Atasoy, Mehmet Barış, Kılıç Çevik, Elif Duru, Münir Akça, Yaren Banu Akbaş ve İbrahim Selim rol alıyor. Güneydoğulu bir milletvekiline suikast planlanıyor… Heyecanın ve temponun hiç düşmediği “Aynadaki Düşman”, bu hafta dördüncü bölümüyle terör konusuna değiniyor. Zambak kod adlı muhbirin üzerinden çıkan kartla araştırmalarını sürdüren Murat, Gürbüz ismine ulaşmanın bir yolunu bulur. Ancak karşısına önemli bir engel çıkacaktır; kendisi. Çelebi ise kaza yerinde üçüncü bir kişinin bulunduğunu öğrenmiştir ve Zerrin’den bu üçüncü kişiyi bulmasını ister. Diğer tarafta Kaan, kaza yerinden kaçan Murat’ın yüzünü görmemiştir. Ancak onun da bu kişinin kim olabileceğiyle ilgili bazı şüpheleri vardır. Bu arada Emekli, Kemal Gürsoy olayını başarıyla kapatan Çelebi’ye yeni ve önemli bir görev verir. Güneydoğulu bir milletvekilinin öldürülmesini de içeren bu kapsamlı sipariş, terör ve derin devlet arasındaki bağlantıları bir kez daha gündeme getirecektir. Murat’ın gördüğü küçük kız kimdir? Murat, babasını öldüren Gürbüz’ü bulabilecek midir? Profesörle görüşen Haluk Tarhan’ın yeni hamlesi ne olacaktır? “Aynadaki Düşman” 12 Mayıs Salı günü TRT 1’de…

Son Güncelleme: 25 Nisan 2017 13:49

Sen de Gitme

“Sen de Gitme”de büyük kentin karmaşası ve kalabalığı içerisinde yalnız kalmış, birbirinden farklı yaşanmışlıklara sahip 27 insanın hayatlarına tanıklık edeceğiz. Sen de Gitme’de, bir hastane ortamında yaşanan acı - tatlı olaylar konu ediliyor… Mehmet, çok başarılı bir cerrahtır ve mesleğinin zirvesindeyken çok sevdiği eşini kaybeder. Herkesi iyileştirebileceğine inanan Mehmet, âşık olduğu eşini kurtarmak için bir şey yapamaz. Elinden hiçbir şey gelmez… Bu trajik durumdan sonra Mehmet doktorluğu bırakır, kızı Elif'i babaannesi Leman hanım büyütür… Leman'ın ölümüyle yedi yıl boyunca birbirini hiç görmeyen baba-kız, yeni bir hayata başlamak zorunda kalacaktır. Mehmet kızına bakabilmek için doktorluğa geri dönecektir. Mehmet de, Elif de kendi hayatlarından "gidenlere" alışmaya çalışırken, hayatlarından "gidenlerle" başa çıkmaya çalışan insanlarla tanışacaklardır. Herkes gidenlerin ardından yeni tutundukları insanlarla kırık kalplerini onarmaya çalışırken, hepsinin dileği aynıdır "sen de gitme… " Sen de Gitme,TRT AVAZ'da... Oyuncular: Sinan Taymin Albayrak, Sezin Akbaşoğulları, Alican Yücesoy, Miraç Eronat, Serdar Orçin, Didem İnselel, Atilla Şendil, Müge Akyamaç, Burç Kümbetlioğlu, Kemal Uçar, Hande Doğandemir, Rüzgar Aksoy, Eslem Akar, Meltem Parlak, Fırat Topkorur, Şinasi Yurtsever, Merve Dağlı, Candan Ünal, Şeniz Kurultay, Mine Bıçakçı, Mutlu Güney ve Bulut Aras.

Son Güncelleme: 31 Mart 2017 15:55

Kızıl Elma

Ünlü yapımcı Osman Sınav'ın imzasını taşıyan dizi film " Kızılelma" TRT AVAZ''da... ÜLKEN İÇİN YAŞA AŞKIN İÇİN ÖL! Urfa Ceylanpınar’da, sınırın sıfır noktasında, iki Türk askeri nöbette. Ovanın sessizliği, 200 kişilik ağır silahlı bir grubun ani saldırısıyla bozulur. İki asker, şimdi ölümle hayat, görev bilinci ile korku arasında saniyelik bir seçim yapmak zorunda. Cezalı, sorunlu ve sıradışı bir asker, Murad Altay’ın delice cesaretiyle saldırı önlenir, silahlı grup durdurulur. Şimdi Murad Altay, tüm Türkiye’de günün konusu ve haber bültenlerinin yeni gözdesidir. Murad, Ceylanpınar Devlet Hastanesi girişinde toplanan meraklı kalabalığa ve kameralara doğru yumruğunu havaya kaldırır ve haykırır: “Ülken için yaşa, aşkın için öl..!”. Murad’ın söylediği bu cümle, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT)’in İstanbul birimi başkanı Meryem Kadıoğlu’nun beyninde yankılanır. Bu genç adam kimdir, bu cümle nereden kulağına gitmiştir, tüm bu çılgınca savaşı nasıl kazanmıştır? Hızla araştırılır ve Meryem Hanım, 24 saat sonra Murad’ın karşısındadır; tereddütsüz, Murad’a hayatının teklifini yapar: MİT’e katılmak ve hayatını Türkiye’ye adamak. Murad, teklifi kabul eder. Şimdi Murad Altay, aklını, gücünü ve tüm varlığını, gözlerden uzak bu savaşa verecektir. O artık bir MİT ajanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Milletini hizmet etmeye, çıkarlarını savunmaya ve her türlü saldırıya karşı korumaya and içmiştir. Tam da Murad’ın yemin ederek Teşkilata adım attığı sıralarda, Uluslararası karanlık bir odak, hedefinde Türkiye olan tüyler ürpertici bir komploya start verir. Şimdi hem Murad, hem de Türkiye, daha önce görülmemiş bir saldırının karşısındadır. Artık kaybedilecek çok şey vardır ama kazanmak, sadece bir avuç vatanseverin ölüme karşı yürümesiyle mümkündür. Türkiye, ya korkunç bir kaosun içine yuvarlanacak, ya da bu kavgadan bir kez daha başarıyla çıkarak kendi millî amacına, kendi KIZILELMA’sına ulaşacaktır. Kızılelma, bu bir avuç “kahraman”ın özverili hayatıdır. Onlar, Türkiye'nin, büyümek ve bölgesinden yeniden adalet ve refahın merkezi olmak yolundaki bu ülke için yaşayacak, mücadele edecek ve “maceradan maceraya” koşacaklardır. Osmanlı’nın, Selçuklu’nun, Fatih Sultan Mehmet’in, Kanuni Süleyman’ın “Kızılelma” rüyası, günümüz Türkiye’sinin heyecanıyla harmanlanacak, kahramanlarımız, gelenekten aldıkları güçle geleceğe yürüyeceklerdir.

Son Güncelleme: 30 Mart 2017 15:29

Haberler